İki tür bozulma mevcuttur: İlki halk kanunlara riayet etmediği zaman; diğeri ise kanunlar halkı yozlastirdigi zaman ortaya cikar. İkincinin dönüşü yoktur zira kötülük şifanın icindedir.
Kanunlar; bir ülkenin fiziki yapısına, iklimine, topraginin niteliğine, coğrafi konumuna, yüzölçümüne, nüfusuna, sakinlerinin dinine, ahlak kurallarina, ekonomik ilişkilerine uygun olmalıdır.
Reddedilme, kabul edilmeme hem duygusal hem de fiziksel acılara karşı bir alarm sistemi olan singulat korteksimizi evrimleştirdi. Çünkü atalarımız hayatta kalmak için işbirliği içinde topluluk halinde hareket etmek zorundaydı; Gruba kabul edilmeme veya sürgün edilme ölümle sonuclabilirdi.
İnsanin yediği, ictigi, bulundugu çevre vb herşey genini etkileyebilir veya baskilayabilir. İnsan kendi biyolojisine tesir ederek kaderine hükmedebilir. Kalıtımsal bahtsizlik yoktur. İnsani insan yapan her zerreye karsi koyabilirsin. Hicbir hastaliga mahkum degilsin.