Bazı kitaplar vardır can sıkar, hırpalar, seni altüst eder. Öyle her gün çok fazla sayfa okuyamazsınız. Aykırılıklarına sinirlenirsiniz. Ne diyor bu adam yahu dersiniz. Heh Çürümeninin Kitabı da buna bir örnek. Cioran, Rumen deneme yazarı. Kitabı okuduktan sonra bir yaşama sevinci bir ümit had safhada eksilere düşer. Yahu bu adamın hayatla ne alıp veremediği var dersiniz. Alabildiğince saldırmış yaşama. Hakikat nedir? Hakikat acı, ıstırap çekmektir. Hayat bunlardan ibarettir. Hayat zalimlerin hayatıdır. Siz fanatikler, siz hoşgörüsüzler toplamısınız. ( karşı çıktığım noktalardan birisi buydu. Bence insanın yaşamında bir ideoloji olmalı. Bağlanmalı. Iliklerine kadar yaşamali bu ideolojiyi...)
Kullandığı dilden tiksinmiştir. (Sürekli ayni kelimelerin sarfedilişinden) bu durumu "Kelime Fuhuşu" olarak görmüştür. Dilin tazelenmesi ve yenilenmesi ve bu süre içinde hiç kullanılmaması gerektiğini iddia etmiş.
Ilerleyen sayfalarda ölümün ensemizde olduğunu hissettirir.
Uykuya meydan okumuş uyuyanlara kan püskürmüş.
Tirancılıktan yana gibi geldi sanki.
Ve Cicero ekledi; " Yaşam işaretleri: zalimlik, fanatizm, hoşgörüsüzlük. Gerileme işaretleri: canayakınlık, anlayışlılık, bağışlayıcılık."