Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
İnsanlar için ölebileceksin,
Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
Hem de en güzel en gerçek şeyin
Yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
I
Yolda yürüyorum. Kaldırımda derin bir çukur var. Düşüyorum. Kayboldum. Çaresizim. Bu benim hatam değil. Dışarı çıkış yolunu bulmak çok uzun zamanımı alıyor.
II
Aynı yolda yürüyorum. Kaldırımda derin bir çukur var. Görmezden geliyorum. Tekrar düşüyorum. Aynı yerde olduğuma inanamıyorum. Ama bu benim hatam değil. Dışarı çıkış yolunu bulmak yine çok uzun zamanımı alıyor.
III
Aynı yolda yürüyorum. Kaldırımda derin bir çukur var. Orada olduğunu görüyorum. Yine düşüyorum. Bu bir alışkanlık. Gözlerim açık. Nerede olduğumu biliyorum. Bu benim hatam. Hemen dışarıya çıkıyorum.
IV
Aynı yolda yürüyorum. Kaldırımda derin bir çukur var. Etrafından geçiyorum.
V
Başka bir yoldan yürüyorum.
Portia NELSON
Dışarı çıkmak istemiyorum, kitap okuyamıyorum, evde bir yerde oturamıyorum.Hiç kimseyle konuşmak da istemiyorum.Bekliyorum, bekliyorum.İşin kötüsü neyi beklediğimi de bilmiyorum.