Vicdanın güclü səsini hər zaman öz varlığında eşidən insanlar ən yüksək sosial qazanclara sahib olurlar. Belələrinin cəmiyyət qarşısında alnı açıq, başı dikdir. Təmiz vicdan ən obyektiv qisasdır...
Hatalarımdan utanmıyorum. Kimse de utanmasın yaptıklarından. Hatalarımdan aldığım dersleri hiçbir öğretmen kazandırmazdı bana. Hatalarımı çok sevdim. Çünki doğruyu anlamanın ve bulmanın yolunu hatalarım sayesinde anlayıp öğrendim...
Özgürleşebilmek ... Geçmişle barışmak, olan biteni olduğu hali ile yargılamadan kabullenemebilmek, kaderle barış imzalamak özgürleşmeye kırılan dümenler değildi de neydi?
"Özgürleşmek" diye heceledi içinden yavaşça. Her istediğini yapabilmek demek değildi özgürleşmek , ne istediğinden emin olmaktı önce...Emin olduğunu gerçekleştirebilmekti sonra....
Berlinde yalnızsınız değilmi"? dedi.
"Tamamen yalnızım.!!"
Ama Berlinde değil, bütün dünyada yalnızım...Küçüklükten beri....
"Ben de yalnızım"...dedi. Bu sefer benim ellerimi kendi avuçlarının içine alarak :
" Boğulacak kadar yalnızım" diye devam etti, hasta bir köpek kadar yalnız"...
Aramızdakı tek fark ne biliyormusun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun. Peki sen ne görüyorsun bakalım? İnsan, sadece insan. Sevən, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan...
Hər bir qar dənəsi dünyanın harasındasa haqsızlıqla üzləşən bir qadının ahıdır.Bütün bu ahlar göy üzünə yüksəlir, bulud kimi toplanır, sonra balaca hissələrə bölünüb səssizcə aşağı, insanların üzərinə yağırdı...
Nasıl bir kadın, soyut muhakemelerden pek az etkilenir, kesin bir tavır karşısında tarifi imkansız bir eğilim duyar ve zayıflara tahakküm ettiği halde, kuvvetiyle boyun eğerse, halk kitleleri de güç ve kudret sahibini, rica edene tercih eder. Halk kitleleri sınırsız bir özgürlüğe karşı ilgisiz kalır, çünki bu tek başına onlar için bir anlam ifade etmez. Bu sebeple kitleler, üzerinde çekinmeden dehşet uyandırma metodu uygulanmalı, insani özgürlükleri üzerinde söz sahibi olunmalıdır. Bu fikir kimilerince önemsiz görülebilir, fakat kitleler belli bir gücün ve şiddetin sadece dış cephesini gördüğünden şiddet ve güce eğilim gösterirler.
Dikkat edilmesi gereken nokta diller mücadelesinde özellikle gelecek nesillerdir. Bu da o demek oluyor ki, çocukları kazanmak gerekir. Dolayısıyla mücadelenin ilk aşaması çocuğa yönelmelidir. Ve çocuğa hitap etmesini bilmektir.