Biliyor musun, insanları öldürüyorum Portuga.
+ Bunu nasıl yapıyorsun Zeze?
- Onları unutarak.
'
Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağıya sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.
Çocuk yüreği unutur ama affetmez....
Okur Takip Önerileri
Biliyor musun, insanları öldürüyorum,Portuga.
- Bunu nasıl yapıyorsun, Zeze?
- Onları unutarak..
"Masalın nerde bittiğini, hayatın nerde başladığını fark edemiyorum. Bazen suratıma garip bakıyorlar, o zaman uyanır gibi oluyorum.
- Neden hiç mutlu değilsin Zeze?
+ Neden mutlu olmalıyım?
- Çünkü dünyaya bir kere geliyoruz.
+ İyi ki bir defa geliyoruz Portuga.
- Neden?
+ İkinci bir hayatı kaldıramazdım
Sevginin ne olduğunu gerçekten keşfedeli beri, bütün sevdiklerimi sevgiye boğuyordum
Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi."
Gerçekten de çok garip geliyor insana"
"Büyükler birtakım masallar anlatıyorlar ve çocukların her anlattıklarına inandıklarını düşünüyorlar."
Tepeye ulaşınca dönüp seslendi:
"Sen bir meleksin, Žeže..."
El salladım ve gülümeye başladım.
"Melekmiş! Bilmediği için böyle diyor tabii..."
Önemi yok."
Tam tersine, çok önemliydi. Öyle üzgündüm ki, o kadar büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım ki, o an ölmeyi istedim.
Üzgünsün diye, ağlaman gerekmiyor.
Portuga!''
''Hımm...''
''Hep senin yanında olmak isterdim, biliyor musun?''
''Neden?''
''Çünkü dünyanın en iyi insanısın. Senin yanındayken beni kimse azarlamıyor ve günışığının yüreğimi mutlulukla doldurduğunu hissediyorum.''
Elini ver bana, bu insan bolluğunda kaybolabilirsin.
Uzun uzun burnumu çektim.
"Önemi yok, onu öldüreceğim!"
"Ne diyorsun sen küçük; babanı mı öldüreceksin?"
"Evet yapacağım bunu. Başladım bile. Öldürmek, Buck Jones'un tabancasını alıp güm diye patlatmak değil! Hayır. Onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek... Ve bi gün büsbütün ölecek."
"Bu küçücük kafada ne büyük bir hayal gücü!"