Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Harlan

Toplumca onaylanmak ihtiyacı için yahut çıkar maksadıyla iyilik yapanlar
Bu kişiler her yaptıkları iyiligin görülmesini isterler görülmezse yaptıkları iyiliğin bir değeri olmayacakmış gibi. İyilik yaparken görülmeyedursunlar bunu yaptıklarını herkese söylerler ancak o zaman o iyiliği yapmak amaçları yerine getirilmiş olur zira bu insanların iyilik yapmaktaki yegane olmasa da ana amaçları iyiliğin yapıldığı kişiye yararlı olmak istencinden çok toplumsal olarak onaylanmak istencidir ki bu onaylanmağa bir kere eriştiler mi bilirler ki çıkar ve menfaatleri kapıda içeri buyrolunmayı beklemektedir.
Reklam
İyilik karşılıksız oldugunda iyidir, bunu daha önce hiç yapmadık.
Düşüncelerin Seçilimi
Düşünceler de organizmalar gibi yapılarını devam ettirıne ve çoğaltma eğilimine sahipler, onlar gibi birleşip karışabilirler, yeni kombinasyonlar oluşturabilirler, içeriklerini aktarabilirler ve son olarak evrimleşirler ve şüphesiz ki bu evrimde seçilimin rolü büyüktür. Düşünce seçiliminde önemli rol oynayan başlıca etkenleri belirlemeyi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sıklıkla sinyalleri verilmiş bu tehlikelere karşı bazen moleküler genetiğin yakın dönemdeki gelişmelerinden şifa umulmuştur. Yarı-bilginler tarafından yayılan bu yanılsamalardan kurtulmalıyız. Şüphesiz bazı genetik bozuklukları giderebiliriz; ama yalnızca bundan muzdarip olan bireyde, onun soyunda değil. Modern moleküler genetik bir "üstün insan" ya- ratmak üzere kalıtımsal mirasın hatalarını gidermek için bize hiçbir yöntem sunmadığı gibi, böylesi bir umudun ne kadar boş olduğunu da gösteriyor: genomun mikro ölçekli düzeyi şimdilik böyle değişikliklere izin vermiyor ve muhtemelen de hiçbir zaman vermeyecek. Bilim-kurgu hayallerini dışarıda bırakırsak, insan türünü "düzeltmek" için tek yöntem ancak kasıtlı ve ciddi bir seçilim uygulamak olurdu. Kim böyle bir yöntemi uygulamak ister, kim buna kalkışır? Şurası kesin ki seçilimin olmayışının veya seçilimin tersine oluşunun sonucları gelişmiş toplumlarda hükümdarlığını sürdürüp tür için bir tehlike oluşturmaktadır. Bununla birlikte bunun etkisi ancak uzun vadede çok önemli bir hale gelebilir: On veya on beş kuşakta, yani ancak yüzyıllar geçtikten sonra.
Modern Toplumlarda Kalıtımsal Bozulma Tehlikesi
Modern toplumlarda bu bozulma her yerdedir. Bu toplumlarda selçilim yok edilmiştir. En azından Darwinci anlamda "doğallıkla" bir ilgisi kalmamıştır. Bizim toplumlarımızda, bir seçilim halâ etkisini gösteriyorsa, "en uygun olanın yaşamda kalması", bu "en uygun" olanın kalıtımsal açıdan yaşamda kalmasını, diğer bir deyişle soyunun daha çok yayılmasını sağlamaz. Tabii ki zeka, hırs , cesaret ve hayal gücü modern toplumlarda hala başan etkenleridirler; fakat bireysel başarının etkenleridirler, evrim için tek geçerli olan kalıtımsal başarının değil. Tam tersine. Herkesin bildiği üzere, istatistikler zeka katsayısı (veya kültür seviyesi) ile çiftierin ortalama çocuk sayısı arasında ters orantılı bir ilişki olduğunu gösterir. Buna karşın, aynı istatistikler eşler arasında zeka katsayısı açısından çok güçlü doğru orantılı bir ilişki gösterir. Bu göreceli değerlere göre kendini en yüksek kaltımsal gücü göre sınırlamaya çalışan elit bir tabakanın yavaş yavaş oluşabilmesini sağlayabilecek tehlikeli bir durumdur. Hatta dahası: yakın bir zamana dek görece "ileri" sayılabilecek toplumlarda bile, sırf fiziksel açıdan değil de entellektüel açıdan da en az uyum sağlayabilenler doğrudan ve acımasızca yok ediliyordu. Çoğu ergenlik yaşına bile ulaşamıyordu. Bugün bu kaltımsal açıdan sakat olanların çoğu çoğalabilecek kadar uzun bir süre yaşayabiliyor. Türün bozulmasına karşı kaçınılmaz olarak onu korumaya yönelik çalışan doğal seçilim mekanizması, bilginin ve sosyal etiğin sayesinde artık en ağır bozukluklar dışında eskisi gibi çalışmıyor.
Reklam
Kimseye bağımlı olmadığımızda maskemize gerek kalmaz.
Nearly all men can stand adversity, but if you want to test a man's character, give him power. Abraham Lincoln
I die as I have lived, a free spirit, an Anarchist, owing no allegiance to rulers, heavenly or earthly.  Voltairine de Cleyre
Haklılık seviyesi.. ölçülemiyor.
We're so self-important. So arrogant. Everybody's going to save something now. Save the trees, save the bees, save the whales, save the snails. And the supreme arrogance? Save the planet! Are these people kidding? Save the planet? We don't even know how to take care of ourselves; we haven't learned how to care for one another. We're gonna save the fuckin' planet? . . . And, by the way, there's nothing wrong with the planet in the first place. The planet is fine. The people are fucked! Compared with the people, the planet is doin' great. It's been here over four billion years . . . The planet isn't goin' anywhere, folks. We are! We're goin' away. Pack your shit, we're goin' away. And we won't leave much of a trace. Thank God for that. Nothing left. Maybe a little Styrofoam. The planet will be here, and we'll be gone. Another failed mutation; another closed-end biological mistake - George Carlin
Planet of Exile #1
noun; Clarity - a. Clearness or lucidity as to perception or understanding; b. The state or quality of being clear or transparent to the eye; pellucidity: "the clarity of pure water." Simply; clearness --- noun; İmpulse - a psychic drive or instinctual urge. OR an impelling action or force, driving onward or inducing
Yoruma yazılan ilk kitabı okuyorum.
Reklam
A Martian Odyssey #2
Tag along, go after, follow up, tag after - to go somewhere with a person or group, usually when they have not asked you to go with them --- noun/verb; Glitter - to produce a lot of small, bright flashes of reflected light: "Her diamond necklace glittered brilliantly under the spotlights." (Parıldamak, parıltı) If
A Martian Odyssey #1
verb; Stretch - To cause to "extend" from one place to another or across a given space: a. To extend (oneself or one's limbs, for example) to full length: stretched her calves before running. b. To extend (oneself) when lying down: she stretched herself out on the couch. Synonyms - lengthen, widen, extend --- adjective;
Evren Avucunda kitabından; "Karadeliğe düşüyorsunuz. Robot giderek uzaklaşıyor. Sizin bir saniyeniz, şimdiden onun bir dakikasına karşılık geliyor. Şimdi bir saatine. Şimdi bir gününe. Şimdi bir yılına. Robot uzaklara doğru çekildikçe, gözlerinizin önünden milyonlarca yıl geçiyor. Yıldızlar patlıyor. Yeni yıldızlar doğu yor ve siz,
Omuz silkip gülemem mi?
Bu dünyada karar olmaz, Gelir geçer bahar demi. Yaman olsa kahpe felek, Omuz silkip gülemem mi? Günler bana tuzak olsa, Geri dönmek yasak olsa, Yollar nice uzak olsa,
67 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.