Biyografik kitaplar okumaktan pek hoşlanmıyorum, sıkılıyorum genelde. İlk defa okuduğum biyografik nitelikli bir söyleşi beni bu kadar etkiledi. Hiç bitmesin istedim. Bunun en büyük sebebi ise şeffaflık. Okurken zaman zaman Doğan Hocamın yaşamında kişisel değerlerime ters düşen durumlarla karşılaştım. Kızdım biraz, üzüldüm. Yoğun duygular hissettim ve yoğun duygu geçişleri. Ama anlıyorum. Öyle saf öyle iyi bir niyeti var ki. İçinden çıkılması zor olan, yönetmekte zorlandığı krizlerle karşı karşıya gelmiş her insan gibi. Ve bunların hepsini öyle perdesiz anlatıyor ki. Saklama gereği hissetmeden. Birçok şeyi okurken zihnimde bu soru yankılandı. “Acaba ben olsaydım yaşamını paylaşan, bu kadar şeffaf olabilir miydim? Bir insanın kendine itiraf etmekte bile zorlanabileceği duygu ve düşüncelerini tereddüt etmeden okuyucu ile paylaşmış Doğan Hocam.