“Biz bir şeyleri aşabilmeyi, başka insanlar için hiçbir işimize yaramayacak bilgilerimizi ve “donanımlarımızı” utkulardan ve sahiplenmelerden değil, ayrılıklardan ve reddedilmelerden öğrendik.”
“ “Şimdi her şey sözcüklere, anlatılabilmesi, paylaşılabilmesi güç suskunluklara, bir kahve kokusuna, sigara yakmalara ve serin, tatlı bir rüzgâra kalabilecek”
“Bir zamanlar bir çeşit ödün verme gibi gördüğünüz davranışlara artık hafiften gülümseyerek yaklaşırsınız: bir merhaba ya da bir nasılsın sorusu, sizi sanki hep aynı insana götürür.”