Gerçekten içimizde bir Şeytan mı yoksa bahanelere sığındığımızda kendimizi aklamak için şuçladığımız varlık mıdır Şeytan? Bazı olayları öyle iç hesaplaşma yaparız ki şuçlu olduğumuzu bildiğimiz halde karşı tarafı suçlamak kolayımıza gelir ve anlamadan dinlemeden tek taraflı düşünerek eleştiririz.
Olaylara tek taraflı bakmak ve karşımızdaki insanın ne düşündüğünü bilmeden hayallerimiz ile yanlış düşüncelerimizin peşinde koşmak en sonunda bizi yıpratacaktır. Belkide karşındaki insan senin için her şeyi verebilecek düşüncede iken sen acaba benim için mi yaptı yoksa kendi için mi diye düşünmek mantıksızdır.
Ömer gibi anı yaşarak kendini mutlu edeceğimize Bedri gibi kendimizi geliştirip hak edeceğimiz aşk için sabretmemiz gerekiyor. Macide gibi yanlış insana denk gelmiş birisinin en sonunda güzel bir insan bularak eskiyi unutma çabası elbette zor olacaktır. Ama zor olan durumun mükafatı daha büyük olur.
Açıkçası kitabı okumadan önce bu kadar etkileneceğimi ve hayatımdaki bazı bakış açılarının değişeceğini beklemiyordum. Acımı ve içindeki boşluğu doldurmasada neyi neden yapmam gerektiğini , insanların neden bu şekil davrandığını ve karşındaki insan için ne kadar fedakar olunabileceğini anladım.