Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

H.tugce

H.tugce
@H_tugce
Allah tan korkuyorum diyenlerden bolca bolca korktuğumuz bir zaman
Izmir, 25 Ekim 1981
508 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
Kimseden korkmayın, Çünkü kimsenin cehennemi yok. Kimseye ümit bağlamayın, Çünkü kimsenin cenneti yok...
Reklam
Artık neredeyse dünyadaki canlı-cansız tüm varlıklar bu kirli, bu kanlı ve doymak nedir bilmeyen sistemlerin bu açgözlü politikalar karşısında dile gelip başkaldırıyorlar: "Delinen ozan tabası dile gelip başkaldırıyor! Nükleer atıkların çöplüğü haline gelen ve belki de bu sebeple her geçen gün eriyen kutuplar dile gelip başkaldırıyor! Petro-kimya ürünleri ile kirlenen hava, su, toprak dile gelip başkaldırıyor! Genetiği ile oynanmış gıdalar dile gelip başkaldırıyor! Nesli tükenen değil, tüketilen hayvanlar dile gelip başkaldırıyor! Dengesini yitirmiş iklimler dile gelip başkaldırıyor!...
Şimşek gibi çak geç, dünya denen yerden! Buraya geliyorsun amma, geliş sebebini ve şeklini, istikâmetini unutma! Işık gibi, şimşek gibi çak, geç! Bakan da desin ki; ne geldi, gitti be! Ruhları Şad olsun.. #15temmuz

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gelmesen de beklerim, demiş şair..! Beklemek Aşk'tan bir şey eksiltmez.. Aksine Aşk'a hasret katar da.. Aşk, sabır nedir onu öğrenir..! Şüphesiz gelesi var ise.. Zaten er ya da geç gelir.. Beklenen..!
“Bir gün kalbinin derinliklerinden sebebini dahi bilmediğin bir ikaz alırsan eğer, ister müsbet, ister menfi, hiç tereddüt etme, tâbi ol ona!" “Zîra kalp insana yanlış şeyler fısıldamaz..”
Reklam
Tevafuk " kaderin kalbe dokunuşuydu.. Kalpleri bir birine ısındıran Yalnızca Allah'tır 💙💖 Enfal /63.
Kafesin iki demir parmaklığı göğsünü sıkıştırmış, nefes almasına engel oluyor. Ben onu görmemek için gözlerimi kapatıyorum, duymamak için kulaklarımı kapatıyorum. Ey uzak bağlarda öten esir kuş! Kıştır... Sen başını kafesin demir parmaklıklarından çıkarma! Kafesin köşesinde rahat dur, başını kanatlarının altına gizle, gaganı yumuşak ve renkli kanatlarına göm... Ey uzak bağlarda öten esir kuş! Kıştır... Ey şubat kırlangıcı! Bahar ölmüştür!🖤🕊️
Yol güzelse yürüyorum... Müzik güzelse dinliyor, kitap güzelse okuyorum... Muhabbet sararsa konuşuyor ortam güzelse oturuyorum... Minimalist yanıma sarılıp kimselere çarpmadan, kimseleri ezip geçmeden, köşeden yürümeyi seviyorum...
Tecellâ-yı cemâlinden habîbim nev-bahâr âteş Gül âteş bülbül âteş sünbül âteş hâk u hâr âteş * Şuâ’-i âfitâbındır yakan bi’l-cümle uşşâkı Dil âteş sîne âteş hem dü çeşm-i eşk-bâr âteş *** Es’ad-ı Erbilî *** Güzelliğinin tecellisinden sevgilim, ilkbahar ateş. Gül ateş, bülbül ateş, sümbül ateş, toprak ve diken ateş. * Gün yüzünün ışıklarıdır bütün âşıkları yakan. Gönlüm ateş, göğsüm ateş, hem yaşlar saçan gözlerim ateş
Hayatımda biri vardı. Öyle çok sevdim ki onu, böyle bir sevgi olamaz... Hani insan bazı güzel şeyleri sonsuza dek sürecek zanneder ya, işte öyle sevdim onu... . Neyse işte ayrıldık bununla... İlk iki gün o kadar acımadı, düzelir sandım. Sonra batmaya başladı giderek bazı şeyler. Bir hafta sonra içime öyle bir sancı yerleşti ki; Allah'ım, böyle bir acı olamaz! Sonradan anladım ki kaybettiğini anlamakmış meğer bu. Sonradan düzeltmeye çok çalıştım, üstelik bir kabahatim de yokken hem de... Ama bir daha hiçbir şey düzelmedi.. . Çok uzun zaman içimdeki acı yüzünden uyumadım, dışarı çıkmadım, kimseyle konuşmadım, ağladım... Belki arar diye bekledim ama aramadı. Giderek içimdeki acı da geçti, hatta unuttum bile.. . Geçen gün ona benzeyen birini gördüm. Böyle bir benzerlik yok, hatta o sandım birden. O an içim çizildi, nasıl acıdı anlatamam. Sesini merak ettim, acaba sesi de ona benziyor mu diye düşündüm.. Konuştum bir şekilde. Ama sesi benziyor mu bilemedim, çünkü onun sesini çoktan unutmuşum. Yüzü, saçı, kokusu hala aklımda kazılı duruyor. Ama o duymadan uyuyamadığım sesinden eser kalmamış.. . Unutuyor işte insan... Artık rahat uyumaya başladığında, Artık acıtmadığında Her şey geçtiğinde unutuyor insan.. . Ezgin Kılıç
Reklam
Her Ramazan ayında kafirler ve zalimler azar! Yine 21 arap ülkesinden tık yok. Farkettinizmi? İlk kıblemiz yine işgal altında.
Çok kasmamak gerek bazen. Çok yormamak kendini, yıpratmamak kalbini... Hayatta bazı şeyler kaçınılmazdır. Her anın mükemmel gitmeyecek mesela ya da her günün berbat geçmeyecek. Önemli olan hangi koşuldaysan ona ayak uydurabilmek... Bu yüzden kalbinden ne geçiyorsa onu yap her zaman... Birilerine bağımlı yaşamak zorunda değilsin. Bırak, sevdikleri için yanında olsun insanlar. Seni değiştirmeye çalışmalarına izin verme. Kendi fikirlerin var, kendi duyguların... Sen, sadece sensin! Fazlası ya da azı yok bunun. Bu yüzden sen, sen olduğun için yanında olan insanlara önem ver. Diğerlerini duyma bile... Düştüğünde canı gerçekten yanan sadece sensin. Dizlerindeki yara izini taşıyacak olan da iyileşmesini bekleyecek olan da sensin . Demem o ki; hayatta en çok kendine ihtiyacın var. Ve eğer bir gün birine çok ihtiyacın olursa, aynaya bak. İnan ölene kadar her koşulda yanında olacak kişi aynada gördüğünden başkası değil. Kendini önemse ! Ezgin Kılıç
Yok yere hayatınızdan gidip hayatınızı cehenneme çevirenler bir gün geri dönecekler. Belki şimdi dönse affedersiniz ama öyle bir zaman gelecek ki yüzünü bile görmek istemeyeceksiniz. Bu tam olarak izahı olmayan bir duygu, garip bir his. Sonuç olarak soğuyorsunuz.. Çünkü bazılarının sevgiyi hak etmediğini büyük acılardan sonra anlıyor insan.. . ezgin kılıç
ERKEKLERİN gidip kendilerine bir EŞ bulabilecekleri bir mağaza açılmıştır. Mağaza 5 katlıdır ve her kat çıkıldıkça, KADINLARIN özellikleri de yükselmektedir. Mağazada sadece tek bir kural geçerlidir: Herhangi bir katın kapısından içeri giren erkek, o kattan alış-veriş etmek zorundadır ve eğer bir üst kata çıkmak isterse, tekrar aşağı katlara inemez. Bir gün bir grup erkek arkadaş, kendilerine kız seçmek için mağazaya gider, Ve...... 1.KAT:kapıda şunlar yazılıdır: "Bu kattaki kadınların çalışacak bir işleri var ve çocukları da severler." Erkekler yazıları okur ve şöyle derler: "Eh,hiç yoktan iyidir ama bir de üst kata bakalım." 2.KAT:kapıda yazılanlar: "Buradaki kadınların iyi bir işleri var, çocukları severler ve son derece güzellerdir." "Erkekler : "Hımmmm hiç fena değil ama acaba bi üst katta ne var?" 3.KAT: "Buradaki kadınların çok iyi birer işleri var, çocukları severler, son derede güzeldirler ve ev işlerine de yardım istemezler." Erkekler : "Aman Allah'ım, çok etkileyici ama yukarıda başka katlar da var." 4.KAT: "Buradaki kadınların işleri çok iyi, çocukları çok severler, gayet güzel olup, ev işlerine yardım dilmesini istemezler ve ayrıca son derece cazibelidirler. Erkekler şaşkınlıktan yutkunmaya başlarlar:" "İnanılmaz, bir üst katta bizi neyin beklediğini bi düşünün!" Ve bir kat daha çıkarlar... 5.KAT: şunlar yazmaktadır: "Bu kat boştur ve sadece erkekleri memnun etmenin mümkün olmadığını kanıtlamak için konmuştur. Çıkış soldadır; umarız inerken merdivenlerden yuvarlanırsınız...:😅😅😅😅
Ne diyeceğini bilemez insan bazen. Çünkü ne söylesen eksik kalır, ne söylesen içindekileri ifade etmeye yetmez... Benim de öyle oldu işte. Sesini duymak istedim demek istedim ama cesaret edemedim, özledim demeye varmadı dilim. Çünkü onun özlemediği sesinden belliydi. Ben ne çok sevmişim onu meğer. Beni ne kadar kırdıysa, ne kadar çaresiz bıraktıysa ve ne kadar üzdüyse hepsi sevgimin yüzündendi. Onu sevmek beni çaresiz bıraktı daima. Hiç kıyamadım ona. Kızamadım, hep içime atıp durdum her şeyi. Ama geriye dönüp bakınca yine de kaybeden bendim.. . O konuşma onun sesini son duyuşum oldu. Her ne kadar görüşmesek de hep bir ümit vardı içimde, hep iyi düşünüp durdum. O son konuşmada onu çoktan kaybettiğimi anladım. Buz gibiydi sesi, hiç sıcaklık yoktu. Çoktan unutmuştu ve bu bariz belliydi. İşte o gün vazgeçtim ondan. Kimi zaman aklıma gelmiyor mu yine? Elbette geliyor, hatta bazen saatlerce canımı yakıyor onu özlemek. Ama bir daha aramam, ölsem de yine aramam.. . Ezgin Kılıç
2.616 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.