Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yusuf

Yusuf
@Hafiizbey
"Kimi gülistanda gonca gül olur"
43 okur puanı
Şubat 2023 tarihinde katıldı
Yusuf
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Hüccetullahi'l- Baliğa
Hüccetullahi'l- BaliğaŞah Veliyullah Dihlevi
9.2/10 · 16 okunma
Reklam
Berlin anlaşması gerçeği..
93 Harbinin noktalandığı "Ayastafanos Antlaşması"nın uygulanamayacağını gören Rusya, Ayastafanos şartlarından vazgeçmiştir. Rusya işin peşini bırakacaktır, ama İngiltere bırakmaya niyetli değildir. Savaşın planlayıcısı olan İngiltere, bu savaşın ardından "Anadolu'yu bölme" planını devreye sokmak istemekte, bu bakımdan

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Haşmetli zamanlar...
Osmanlı devleti, günümüzde hayallerin dahi zor eriştiği sınırlarla çevrelenmişti. Osmanlı atlıları üç kıtada at koşturuyorlardı. İhtişam devresinde devletin yüzölçümü, Türkiye'nin yaklaşık otuz misliydi. (Sultan III. Murad devrinde [1574-1595] devletin sınırları 20 milyon kilometrekareyi bulmuştu.) Şu an tarih sahnesinde yer alan tam 40 devlet Osmanlı'nın "terekesinden" çıkacaktı. Bu devletler şunlardi (Alfabetik sıraya göre): 1. Arnavutluk 2. Azerbaycan 3. Birleşik Arap Emirlikleri 4. Belarus 5. Bosna Hersek 6. Bulgaristan 7. Cezayir 8. Çek Cumhuriyeti 9. Ermenistan 10. Fas 11. Filistin 12. Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti 13. Gürcistan 14. Hırvatistan 15. Irak 16. İran 17. İsrail 18. Katar 19. K.K.T.C. (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) 20. Kuveyt 21. Libya 22. Litvanya 23. Macaristan 24. Makedonya 25. Mısır 26. Moldovya 27. Polonya 28. Romanya 29. Sırbistan 30. Karadağ 31. Slovakya 32. Slovenya 33. Suriye 34. Suudi Arabistan 35. Tunus 36. Türkiye 37. Ukrayna 38. Ürdün 39. Yemen 40. Yunanistan Bu devletlerden birçoğu 400-450 yıl Osmanlı idaresi altında kalmıştır.
Futbol gerçeği...
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'na girmişti. 16 Mart 1920'de İstanbul işgal edildi. Osmanlı Devleti, Îngilizlere yenilmişti. Halk buna tepkiliydi. İşte futbol halkın bu tepkisini ifade etme yolu oldu. Halkın tek tesellisi işgal kuvvetlerinin askerleri ile Türk takımları arasında yapılan maçlar olmuştu. Türk takımlarının işgal takımlarını yenmesi halkta büyük heyecan uyandırıyordu. Türk takımları işgal kuvvetleri ile toplam 80 maç yaptı. Fenerbahçe; İngiliz ve Fransız takımlarına karşı yaptığı 50 maçın 41'ini kazandı. 4'ünde beraber kaldı ve sadece 5'ini kaybetti. ¹07 Halk kendini futbol ile tatmin etmişti. Aslında bu İngilizlerin oyunu idi. İngilizlerin fikri şuydu: "Halk futbol maçlarında bizi yenerek tatmin olsun ve tekrar ayaklanmasın bize karşı savaşmasın." Bunu bizzat uyguladılar.
Reklam
Kısa bir nasihat..
haberlerle gündemi takip etmeye çalışma sakın. Eğer gerçekleri öğrenmek istiyorsan git kitap oku. Gündemdeki gerçekleri öğrenmek istiyorsan git o zaman köşe yazarlarını oku. Onlardan bir nebze de olsa perde arkasında yaşanan gerçekleri öyle böyle öğrenebilirsin ve evlat durmadan oku, durmadan. Bu okullara güvenme. Bu okullar sizi 14 yıl okutup cahil bırakmak için tasarlanmış bir oyun. Hakikaten de öyle değil mi? 14 yıl okuyup da bilgisi çözdüğü sadece test kitaplarından, okuduğu bilgilerden ibaret olan nice zeki sayılan tam bir aptal sürüsü bulunmakta ülkede...
Paşam, sen de biliyorsun ki bu çakallar alacaklarını almadan bu diyarlardan gitmeyecekler, bu koca çınarın dallarını illaki budayacaklar. Daha sonra da çıkıp bu çınarın kökünü kurutmak isteyecekler. Biz de izin vereceğiz paşam. Dallarımızı kesecekler. Şu aslanın kürkünden yeni aslanlar türetmek isteyecekler. Belki beş, belki on, belki yirmi ülke
Sultan Abdulhamid ve portsmouth takımı
İngilizler araştırdıklarında anladılar ki Portsmouth takımı sadece bir takım değildi. Aynı zamanda sultanın İngiltere'de adamların gözlerine baka baka, hem de baskentleri Londrada kurduğu gizli istihbarat faaliyetleri yürüten bir teşkilattı." "Nasıl yani usta, bu gerçek mi şimdi?" "Evet, şüphe duymakta haklısın ama bu
Abdulhamid han'ın gizli sandığı ve ingilizler
"İngilizler sultanın masasına gelip masadaki gizli dolabı açmak için uğraştılar. Tabii bu masa öyle normal bir masa değildi. Sultan bunu özel ve sistemini sadece kendisinin bileceği bir şekilde yaptı. Bu arada söylemiş olayım, sultan iyi bir marangozdu. Zaten her padişahın padişahlık dışında kesinlikle ama kesinlikle bir mesleği olurdu. Padişah olamasalar da onların karınlarını doyuracak bir meslekleri hep olurdu. Abdülhamid'in mesleği de marangozluktu ve bu işi çok iyi yapardı. Nitekim kendi hazırladığı ve üzerine bir sistem dizayn ettiği masa o gün İngilizler tarafından ne kadar çözülmeye çalışılsa da başarılı olunamamıştı. Çünkü bambaşka bir şifreleme yöntemiyle şifrelenmişti. Bunun için bu işin ne kadar uzmanı varsa getirdiler ama başaramadılar. En sonunda kırıp açalım diye bir teklif geldi. Yapacak bir şey olmadığından bu görüşü kabul ettiler ve masanın o çekmecesini ve içindeki bölmeyi kırdılar. Ama kırmaları tüm çabalarının boşa gitmesine sebep oldu. Çekmece ve içindeki kutu, kırılmayla birlikte içindeki tüm belgelere o kendi haznesinde saklı tuttuğu tüm sirkeyi boşalttı. Sirkenin kağıtların üzerine boşalmasıyla yazılar bir anda yok oldu. Çünkü o yazıların yazıldığı kalem bu yönlü bir özellik taşımaktaydı. Üzerine sirke döküldüğü an yazılar yok olur ve bir daha geri getirilemeyecek şekilde kaybolurdu. Hem de hiçbir iz kalmadan. İşte sultan bu denli yüce zekâya sahip bir adamdı..
Abdulhamid hanı tahttan indiren ittihatçılardan Enver Pașa devlette başarısız olduktan sonra İstanbul'dan kaçıp giderken, yanındaki paşaya dönüp tek bir sözle her şeyi özetleyip gitmişti." "Ne demişti?" "Ah be paşa, bizim en büyük günahımız ve dahi hatamız Abdülhamid'i anlamamaktır. Abdülhamid'i
Reklam
Amerika'nın sinsi siyaseti...
Amerika dediğimiz aygıtı iyi anlayın. Unutmayın; Amerika Başkanı, Amerika Savunma Bakanı, Amerika Genelkurmay Başkanı diye karar alıp uygulayan insanlar yoktur. Seçimler de formalitedir. Varsa voksa "Derin Amerika" vardır. Derin Amerika nedir? Derin Amerika; bölge, kıta ve dönemine göre ayarladığı politikalar ve projeler için
Amerika kendine düşman arıyor..
Sovyet Rusya dağılınca Amerika için yeni düşman "İslâmcılar ve İslâm" oldu. Bu sefer de İslâm'a karşı Türkiye'yi şekillendirecek, İslâm'a karşı yeni bir Derin Devlet kurup eskisini tasfiye edecekti. Bunun için Türkiye'de yeni bir konsepte geçecekti. Gerçek, direnişçi İslâm'ın egemenliğine karşı mücadelede "ilımlı İslâm" kullanılacaktı. Yani Amerika ile beraber hareket eden, Amerika'nın istediği ılımlı, yumuşak, tavizkâr bir İslâm'ı savunan gruplar desteklenip gerekirse Derin Devlet onlardan oluşturulacaktı. Amerika bunun için aradığı kullanışlı malı buldu: FETÖ. Fetullahçı yapıyı, Türkiye'de büyütüp yeni Derin Devlet yapacaklardı. Bunları ülkeye hâkim kılıp istediklerini kolayca yaptıracaklardı.
Derin nato ergenekon
Carrington'ın anlattığı gibi ABD, komünist faaliyetleri engellemek için NATO'ya giren devletlerde kendi gizli yapısını kurmak için yeni komite kurdu. Bu NATO dokümanlarında Müttefik Koordinasyon Komitesi olarak geçer. Yani bilinen adıyla "Süper NATO". ABD, Süper NATO örgütlenmesi ile paralel gizli devlet yapılanmaları
451 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.