Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hazal Salacan

Hazal Salacan
@Haz_Kitap
Öğretmen
BEÜ
Bursa
10 Mayıs 2002
37 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
208 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Yüksek Ökçeler
Birçoğumuzun Ömer Seyfettin ile çocukluğumuzdan beri süre gelen bir tanışıklığı var. Ama ben ne yazık ki Ömer Seyettin' in bir çocuk hikayecisi olmadığını bu gün bitirdiğim Yüksek Ökçeler kitabıyla bi kere daha gördüm. Bilinçsizce, sırf az sayfaya sahip oldukları gerekçesiyle erken dönemde ellerimize tutuşturulan bu öyküleri siz siz olun çocuklarınızın eline 11-12 yaşlarından önce vermeyin. Kitap; Milli Edebiyat Dönemi' ndeki Batılılaşma sürecinin negatif etkileri, sahtekarlığın alıp başını gittiği, batıl olanın insanı nasıl kasıp kavurduğu gibi içerikleri ele alan öykülerle bezenmiş. Artı ve eksilerine gelecek olursak; eserin yabancı sözcüklerden sıyrılarak arı bir Türkçe ile oluşturulması, kısa cümlelerin anlaşılma kolaylığı ve okuyucudaki merak dürtüsünü ön plana çıkarması olumu yönleri. Fakat bireysel ve toplumsal tahlillerin hiç yok denecek kadar az oluşu sebebiyle okuru tam olarak hikayelerin içine hapsedememesi olumsuz özelliklerinden. Kitabın edebi doyuruculuğunun bana eksik gelmesinin yanı sıra kitap okumaya hevesli olupta nereden nasıl başlayacağını bilmeyen bir tanıdığınıza rahatlıkla hediye edebileceğiniz nitelikte bir yapıt olduğunu da söyleyebilirim. Kitaplarla kalmanız dileğiyle..
Yüksek Ökçeler
Yüksek ÖkçelerÖmer Seyfettin · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20205,3bin okunma
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Fatih Harbiye
Bu benim Server Bedi lakabıyla tanınan Peyami Safa' dan okuduğum 2. kitaptı. Güzel beklentilerle okumaya başladığım eser beni fazlasıyla tatmin etmeyi başardı. Sıradan bir gözle bakıldığı zaman her ne kadar "bir kız, iki oğlan" çatışması gibi görünse de romanın derinliklerindeki felsefe, mesaj ve anlatım özellikleri oldukça güçlü. Eser bizlere Neriman ismindeki genç kızın biri Doğu' yu (Şark) ,diğeri Batı' yı (Garp) temsil eden iki oğlan arasındaki gelgitli dünyasını sunuyor. Ustaca kaleme alınmış piskolojik tahlillerin içerisinde kaybolurken kendinizi bir Neriman, bir Şinasi hatta bir Faiz Bey gibi hissedebilirsiniz. Onların kafasındaki düşüncelerde yoğrulacak, onların düşüncelerindeki gerçeklerle yüzleşecek ve bu yüzleşmeler içerisinde yazarın kalemine içten içe bir şapka çıkarma gereksinimi duyacaksınız. Fatih Harbiye, okuma alışkanlığına sahip olmayan biri için oldukça sıkıcı ve ağır gelebilir. Bunu düşünme sebebim ise kitap her ne kadar 128 sayfalık basit bir novella gibi görünsede aslında kitabın günümüzde anlamını yitirmeye yüz tutmuş kelimelerle dolu oluşu oldu. Lâkin kitaplarla haşır neşir bir kişiliğe sahipseniz, heleki karakterlerin iç dünyalarına girmekten sizde benim gibi büyük haz alıyorsanız bu kitabı sizlerinde seveceğine eminim. Kitaplarla kalmanız dileğiyle..
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,9bin okunma
115 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Uzun Hikaye
Mustafa Kutlu uzun zamandır okumak istediğim bir yazardı. Fakat nedendir bilmem bu yazarın kitaplarını hep bir erteleme gereksinimi içerisindeydim. Ve sonunda dünya telaşımı yenip en çok bilinen eserlerinden biri olan Uzun Hikaye' yi daha fazla bekletmeden okuyabildim. Uzun Hikaye bir solukta okuyup bitirebileceği novella niteliğinde bir kitap. Baş kahramanlarımızın Ali ile Mustafa olduğu bu baba-oğul ilişkisini Mustafa' nın (oğul) ağzından dinlerken sanki tavşan kanı bir fincan çayla kendinizi Mustafa' yla sohbet edermiş gibi hissedip onunla beraber bu hikayeye girip onun anılarıyla şenleneceksiniz. Kitapla ilgili diğer güzel şeyler ise yazarın kitapta kendi hayatından izler taşımasıyla bazı kitapların sonunun tam olarak net olmayışı gibi Uzun Hikaye' nin de karton kapağını gece yarısı yorgun gözlerimle kapattığımda "Acaba Mustafa sonra ne yaptı? Nerler yaşadı?" Sorusunun cevaplarını kendi içimde tasarlayabilmemdi. Eğer sizde yazarların okurlarda bıraktığı bu merak dürtüsünden benim gibi hoşnutsanız ve çantanızın içinde rahatlıkla taşıyıp; metroda, parkta, işteki molalarınızda kendinize bir iyilik yapıp okumak için sürükleyici bir eser arıyorsanız hem bu kitaba hem de kırgız yazar Cengiz Aytmatov' un Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek isimli kitabına bakınabilirsiniz. Kitaplarla kalmanız dileğiyle..
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
40 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
TABURE
İnstagramda gezinirken bir sayfa dikkatimi çekmiş ve Tabure Kültür Sanat Detgisi' yle böyle tanışmıştım. Genel olarak düzenli bir şekilde dergi okuma alışkanlığı olan biri değilim. Ama yeni ve güzel bir alışkanlık kazanmamda iyi bir aracı seçtiğimi düşünüyorum. Okurlarıyla genel olarak sinema, müzik, edebiyatla ilgili yazılar paylaşan bu kırk sayfa hemen hemen herkesin merak dürtüsünü uyandırabilecek nitelikte. Dergi içerisindeki denemelere göz gezdirirken toplumun yanlış öğretilerinin yerini "vicdan" kavramına bırakması gerektiğine deyinen noktaları ve bunu dile getirilirkenki üslupları çok hoşuma gitti. Özgün çizimleri, içeriği hatta kapak tasarımına kadar fazlasıyla beğendiğim bu dergiye, özelliklede Zozan Çetin' in yazılarına "okumak" eylemine sevgiyle bakan herkesin en azından bir göz atmasını isterim. Şu âna dek 1. Ve 2. Sayılarını okuduğum bu derginin diğer sayılarınızda sepetime ekledim bile. Sizlerinde okumasını ve okutturmasını şiddetle değil, "sevgiyle" tavsiye ederim. Kitaplarla kalmanız dileğiyle..
Tabure Kültür Sanat Dergisi - Sayı 1
Tabure Kültür Sanat Dergisi - Sayı 1Tabure Kültür Sanat Dergisi · Tabure Kültür Sanat Dergisi · 202015 okunma
448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Çalıkuşu
Türk edebiyatı yazarlarını okurken nedendir bilmem yüreğim daha bir hassaslaşıyor. Anlatılan topraklardaki kişilerin benim insanlarım oluşunu bilmek, bahsi geçen yerlerde benim yurdumun parçasını bulmak beni anlatılan hikayenin daha bir içine çekmeyi başarıyor. Ve benim memleketimi anlatan eserlerin ustalıkla kaleme alınmış olduğunu görmek de ayrı bir şekilde gururumu okşuyor. Bugün yine aynı nedenlerle gururumu okşayan bir romanı bitirdim. Adı "Çalıkuşu". Baş kahramanını ise bilmeyen yoktur. Onun adı "Feride". Bu güzel sayfalarda gezinerek hayatı boyunca en mutlu olması gereken günde ansızın gelen bir haber ile kader çizgisini hiç korkmadan, kendi başına ve yeni baştan çizmeye kalkan bu cesur genç kızın, çocukluk hallerinden itibaren büyümesine ve olgunlaşmasına tanıklık ediyoruz. Roman beni yer yer güldürüp yer yer gözlerimi yağmur damlalarının insafına bıraktı. Bunun yanında kuşak farklılığından kaynaklı bazı kelimelerin anlamlarını bilmeyişimize rağmen romanın akıcılığından hiçbir taviz vermediğini de söyleyebilirim. Bu benim Reşat Nuri gibi büyük bir Cumhuriyet Dönemi yazarından okuduğum ilk kitaptı. Şu an elimde uzun bir okuma listesiyle bereber omuzlarımda YKS sınavının getirdiği ağır bir yük silsilesi var. Fakat bu uzun liste içerisinde usta yazarın "Acımak" adlı romanının bulunuşu beni şimdiden fazlasıyla heyecanlandırıyor. Eğer siz de Reşat Nuri Güntekin eserleriyle daha tanışmadıysanız Çalıkuşu' nu okumaya başlayarak bu duruma bir son verebilirsiniz. Kitaplarla kalmanız dileği ile..
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılap Yayınları · 1999102,4bin okunma
Reklam
184 syf.
4/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Muhteşem Gatsby
Birçok kişi gibi benim de genel olarak rafta kendi halinde duran bir kitabı rahatsız edişimin sebebi "edebi haz" alma isteğim oluyor. Peki nedir bu "edebi haz"? Benim nazarımda; elimi attığım kitap türü ne olursa olsun düğümler arasındaki bağlantıların kopmaması, anlatının akışkan bir şekilde dilde yuvarlanması, olay yada durumların okuyucuyu kendine dahil edebilecek nitelikte olabilmesidir. Dün bitirdiğim F. Scott FITZGERALD' ın Muhteşem Gatsby adlı eseri ise ne yazık ki benim penceremden bu kriterleri sağlayabiliyor gibi görünmedi. Kitap için "zaman kaybı" söylemi çok ağır ve yanlış olur. Fakat Bay Gatsby' in komşusunun ağzından anlatılan hikayenin edebi doyuruculuğu benim için yeterli olamadı. Ama insanlığın "bencillik" ve "tutku" olgularını hedef alması ve olayların magazinsel boyutuyla insanı heyecanlandıran bir yanının oluşundan dolayı saygı duyulacak bir yapıt. Ve bugün beyaz perdeye uyarlanmış hâlini izlediğimdeyse çok şaşırdığım bir şeyle karşılaştım. Normalde edebi eserlerin sinamaya uyarlanışı fazlasıyla gülünç ve eksik olurken Muhteşem Gastby' de bu durum tam tersi açıdan nüksetmişti. İlk defa bir kitabın beyaz perdedeki versiyonu beni kitaptan çok daha içine çekebilir nitelikteydi. Sizlere tavsiyem eğer kitabı okuyacaksanız filminede mutlaka bir göz atmanız olucaktır. Kitaplarla kalmanız dileğiyle..
Muhteşem Gatsby
Muhteşem GatsbyF. Scott Fitzgerald · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202221,1bin okunma
320 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Milena' ya mektuplar
AŞK... Hem ne kalabalık hem ne yalnız. Hayatın en karmaşık duygusu belki de. Söylemesi bir hayli kolay ama hazmetmesi bir o kadar güç. Kiminin ergenliğini, kiminin erginliğini içinde barındıran koca bir sessizlik. Hüzün dolu bir çığlık. Evet, bugün bir "SEVGİ" kitabı tozlu kitaplığımdaki yerini aldı. Mektup türünde yazılan bu eser
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · İndigo Yayınları · 201854,9bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
BİR TUTAM ŞİİR, BİR TUTAM SEVDA
Herkesin hayatında kendi zevk dünyasına göre öncelikler listesi vardır. Edebiyat alanında belki de akla ilk gelen ayrım " Şiir mi yoksa roman mı?" sorusudur. Benim için bunun yanıtı yıllardır "Usta ellerden çıkma bir romanı çiçek kokulu bir şiire tercih ederim." şeklide oldu. Fakat geçenlerde kitaplığımızda gözüme çarpan
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar EskittimAhmed Arif · Metis Yayınları · 201740,1bin okunma
444 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Eskici ve Oğulları
Bir kitaba başlamadan önceki heyecan ve merakımla kitabın arka kapağındaki yazıyı okumak sonra o yazıyı kitap bitimindeki tatlı ve olgun yorgunlukla tekrardan zihnimde sorgulamak bana da birçok kitapsever gibi büyük haz veriyor. Bu kitabın da arka kapağında gözüme ilişen söylem ise "Ekonomik koşulların aile bağlarını zorladığı..." oldu.
Eskici ve Oğulları
Eskici ve OğullarıOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20206,7bin okunma
158 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Yeraltından Notlar
Yazdıklarıyla imzasını her daim gösteren, dünyadaki birçok kitap severin gönlünde taht kuran, Rus edebiyatı denilince aklımıza ilk gelen yazarlardan Dostoyevski' nin bugün Yeraltından Notlar kitabını bitirdim. İki bölümden oluşan bu eser kırk yaşlarında kimliği belirsiz bir adamın bizlere yeraltından seslenerek konuşması üzerine ilerliyor. Kahramanın ruhsal kompleksi içerisinde kaybolurken üslubun insanı sıkmaması benim Dostoyevski' nin zekasına olan hayranlığımı bir kere daha arttırdı. Acıyı gönlünce öven, canı isteyince de "alçakça" diyebilecek kadar yerebilen, insanoğlunun nankörlüğüne ve aptallığına çok sert bir şekilde değinen kahraman; insanoğlunun bu dünyadaki her şeye sahip olsa bile her daim bir "sınır deneyimine" ihtiyaç duyduğunu söylüyor. En azından benim gördüğüm bu . Bu romanda usta yazarın düşünce dünyasındaki "acıdaki haz, hazdaki kurtuluş" bağlamı çok rahat görülebilmekte. "Yasa" ve "düzen" gibi söylemlere öfkeyle yaklaşan kahramana her ne kadar okurken kızar gibi olsam da içten içe hak verdiğim, beni içsel bir sorgulamaya sürükleyen bu kitabın sizin de kitaplığınızı zenginleştireceğine eminim. Kitaplarla kalmanız dileğiyle..
Yeraltından Notlar (Bez Cilt)
Yeraltından Notlar (Bez Cilt)Fyodor Dostoyevski · Koridor Yayınları · 2020129,1bin okunma
Reklam
143 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Toprak Ana
Toprak Ana Kırgız edebiyatının en bilinen romanlarından biri. Bunun yanında benim de Aytmatov' dan okuduğum üçüncü ve kalbimi en iyi fetheden kitabı oldu. Az bir sayfada, sınırlı mekanlarda, samimi karakterlerle insanın yüreğini ısıtan Aytmatov kitabıyla insanlığın felsefi açıdan birçok sorununa, acısına dokunmuş durumda. Tolganay nine ile Toprak Ana' nın dertleşmesi üzerinden ilerleyen bu sihirli sayfalarda gezinirken insan "savaş, aşk, acı, cesaret, mücadele, merhamet" gibi pek çok kavram üzerinde tekrardan düşünme gereksinimi duyuyor. Bir kadın olarak benim ruhumu en nahif şekilde okşayan kesim ise son bölümündeki "KADIN" tasviri oldu. - Ey gökyüzünde parlayan güneş, sen bütün küreyi dolaşıyorsun onlara sen anlat ! Ey yağmur bulutu, dünyanın üzerine sağanak sağanak boşal, her damlan bir konuşmacı olsun da, onlara sen anlat! Ey besleyici Toprak Ana, hepimizi bağrına basan sensin. Onlara sen konuş Toprak Ana, insanlara sen anlat! - Hayır Tolganay, onlarla sen konuşmalısın. Sen kadınsın. Sen her şeyin üstündesin, daha bilgesin. Bir insansın sen! Onlara sen anlat! Kitaplarla kalmanız dileğiyle..
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,8bin okunma