Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hazal Salacan

Hazal Salacan
@Haz_Kitap
Öğretmen
BEÜ
Bursa
10 Mayıs 2002
37 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Karakız, "Usta be, amma da çok kitabın var!" dedi. "Öyle mi?" "Niye bir kâtiplik almıyon?" İzzet Usta uzun uzun güldü. "Essahtan niye almıyon? Daha rahat değil mi? Yaz, kış bir masanın başında, oh..." "Vermiyorlar bacı, vermiyorlar. Rahatlığı kim sevmez?" "Maddem vermiyorlar, ne diye okuyorsun? Gözlerine yazık değil mi? Kâtip olamadıktan sonra..." İzzet Usta cevap vermemeyi uygun buldu.
Sayfa 105 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yiğidi serinleten yar dudağıdır Her lezzeti, her sevinci onda bulur Ve dünyanın en mutlusu olur o öperken
Sayfa 329Kitabı okudu
Niçin babalar çocuklarını, çocuklar babalarını bu kadar çok sever! Niçin, niçin bu acılar?
Sayfa 244Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
-Onlara denizi anlat, diye fısıldadı Abutalip. Bu onun son sözleri oldu.
Sayfa 229Kitabı okudu
'Anılar' sadece anı idi. Bir insan 'düşmanca anılar' yazmakla suçlanabilir miyidi? Bir insanın anıları 'dost' ya da 'düşman' olabilir miydi?
Sayfa 217Kitabı okudu
Reklam
Oysa düşünmek, her zaman acı veren ağır bir iştir.
Sayfa 186Kitabı okudu
Hakikatin ateşinde bir mum gibi eriyip yanmak isteyenler! Hayat bu caddede değildir. Hakikat mağazaların vitrinlerinde değildir... Hakikat; kadınların gözlerinde, dudaklarında, göğüslerinde, bacak aralarında değildir. Sinemaların koltuklarında, meyhane masalarında, içki kadehlerinde, sarhoşların göz yaşlarında değildir. Hakikat evlerdedir. Evlerin mutfağında, banyosunda, oturma odasındadır. Hakikat halının altındadır. Buzdolabının içindedir. Yastığınızın köşesindedir. Resminizin çerçevesindedir. Kütüphanededir, kütüphanedeki kitapların içindedir. Hakikati bulmak için bakmak yetmez, görmek gerekir. Ey hakikati arayanlar! Eve dönün, kütüphanelerinize tekrar bakın. Hakikati anlatan o kitabı arayın. O kitabı bulana ne mutludur ki, hakikatin yanısıra ölümsüzlüğün ışığıyla da aydınlanacaktır..
Sayfa 371Kitabı okudu
Oysa ben olmadan da yaşam kendi macerasında akıp gider dünya dönmeye devam ederdi. Böyle olduğunu bilirdim. Bilirdim de benim bile çok iyi tanımadığım derinlerdeki benliğime bunu anlatmak mümkün olmazdı.
Sayfa 315Kitabı okudu
Bize verilmiş tek bir yaşam vardı; bu armağanı, en yakınlarımız bile olsalar başkaları için harcamaya değer miydi?
Sayfa 222Kitabı okudu
"Bir tartışma bile olsa sevdiklerimin sesini duymak güzeldi."
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
"Bu maddi bağlar, kör tutkular bizi tenimizden, aklımızdan, yüreğimizden, kursağımızdan yakalamış, sonu gelmez istekler hiç doyurulmayacak açlıklarla ruhumuzu lanetlemiştir... Henüz alışkanlıklarımızı kirli bir gömlek gibi çıkarıp atabilecek olgunluğa erişemediğimiz için ömrümüzü, kendi hırsımızın bizden bağımsız olarak çizdiği bir daire içinde koşturarak tamamlayacağız... İnanmak insanı mutlu eder. Ben ise kendi yolumun doğru değil, zorunlu olduğunu biliyorum. Zorunluluk insana sıkıntı verir. İşte o zaman ortaya benim gibi tepeden tırnağa matık, tepeden tırnağa irade, sıkıcı bir adam çıkar."
Sayfa 333Kitabı okudu
"Bence ölümsüzlük peşinde olanlar sadece sanatçılar değil. Sanatçı olsun ya da olmasın insanoğlu kendini bildiğinden beri hep ölümsüzlüğü aramıştır. Ölümsüzlük insanın içindedir. Bu yüzden çocuk yapıyoruz. Doğa bu yüzden erkeklere milyonlarca sperm vermiş, kadınlar bu yüzden ayda bir kez döllenmeye hazır bekliyorlar..."
Hem konuşmaya ne gerek vardı? İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez...
Sayfa 51 - Ötüken yayınlarıKitabı okudu
" Sık sık düşündüm. Ama söyle, zaten katı kalpli böyle bir çocuğu nasıl bu dünyanın içine salabilirim? Şehvet düşkünü biri olup çıkmayacak mı bu dünyadan? Haz ve güç uğruna kendine harcamayacak mı? Babasının tüm hatalarını kendisi de tekrarlamayacak belki büsbütün sansaraya dalıp mahvolmayacak mı?" Kayıkçı Vesudeva' nın gülümsemesi ışıl ışıl parıldadı; Siddahartha' nın kolunu hafifçe tutarak şöyle dedi:" Irmak'a sor bunu dostum! Onun nasıl buna güldüğünü dinle! Vaktiyle işlediğin budalalıkları, oğlunu bunlardan sakınmak için mi işlediğine inanıyorsun? Hem oğlunu Sansaray'a karşı koruyabilir misin? Nasıl yapabilirsin bunu? Öğreterek mi, tapınmayla mı, dua ile mi ,uyuyarak mı? Sevgili dostum, o öyküyü tümüyle unuttun mu, Brahman oğlu Siddahartha' nın öğretici öyküsünü? Bir zaman burada bana anlattığın yaşam öyküsünü? Kim Samana Siddahartha' yı Sansara' dan korudu, günahtan, açgözlülükten, budalalıktan korudu onu? Babasının dindarlığı, öğretmenlerinin uyarıları, kendi bilgisi, kendi arayışları koruyabildi mi? Hangi Baba, hangi öğretmen yaşamını yaşamaktan, yaşamla kendini pisletmekten, bizzat günahlara girmekten, bizzat o acı içkiyi içmekten, kendi yolunu kendisi bulmaktan alıkoyabildi Siddahartha' yı? Sanıyor musun ki sevgili dostum bu yolu yürümekten belki esirgenen biri olabilir? Sevgili oğlum bundan esirgenir sanıyorsun belki, çünkü onu seviyorsun, acı ve üzüntüden ,düş kırıklarından esirgemek istiyorsun onu, ne var ki onun için tekrar tekrar ölüp dirilsem bile yine de yazgısının en küçük bir parçasını koparıp alamazsın ondan."
Sayfa 199Kitabı okudu
Ayrıca bir şey daha öğrendi: her sevişenliğinden sonra sevgililer birbirlerinden, biri ötekine hayranlıkla bakmadan ayrılmamalıydılar; hem yenmiş hem yenilmiş olmalı, herhangi birine aşırı doymuşluk ya da bıkkınlık duygusu uyandırmamalı, sömürdükleri veya sömürüldüklerini hissetmemeliydiler.
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.