Hz. Ömer der ki: 'İster hoşuma gitsin, ister gitmesin; hangi hal üzere sabahlarsam sabahlayayım benim için fark etmez. Çünkü ben, hayrın hoşuma gidende mi, gitmeyende mi olduğunu bilmiyorum" (İbn-i Kesir)
Ama hakikate yalnızca tevekkülle erişilir, tevekküle de sadece ahlakını incelterek, kendini başına buyruk bilmemekle, masivayı terk etmekle erişilir. Ancak bunlardan sonra tevekkül gelir.