Leopold Weiss; gelecek vaadeden zeki, kültürlü, edebiyatla ilgili, psikanalizin ilk zamanlarını Viyana’da müşahade etmiş 20.yy’ın ilk yarısında yaşanan tüm teknik ve felsefi gelişimi yerinde yakalamış, Musevi asıllı ama agnostiğe doğru ilerleyen genç bir gazeteci. Avrupa’nın en önemli gazetelerinden Frankfurter Zeitung’un Ortadoğu muhabiri olarak gittiği bölgedeki yaşayıştan, İslam’dan etkilenerek şehadet getirmiş bir gezgin. Hayatı neredeyse yollarda geçmiş doğru yolu yine yolda bulmuş ve bu yolun kendi kaderini çizdiğini anlayarak o kaderle bütünleşmiş bir yazar. Muhammed Esed ismini almış, Suudilerin ilk yıllarına kralın arkadaşı olarak, İran şahı Rıza’yı tanıyarak, ortaasya bozkırlarında, Anadolu ve İstanbul’da bulunarak, Libya’nın kurtuluşunda Ömer Muhtar’la tanışıp Ahmed esSanusi gibi öncü şahsiyetlerle yaren olarak nice maceralara adım atmış. Kitapta bu serüvenini 3 koldan anlatıyor, yolunu Mekke’ye döndürmesi ve yolculuğu, kendi içine yaptığı yolculuğu ve İslam beldelerindeki farklı zamandaki yolculukları. Harika bir mühtedi hikayesi çerçevesinde 20.yy’ın ilk yarısındaki islam topraklarının ve başındakilerin durumunu gözler önüne seriyor. Kitabı okuduğunuzda bir Batılının İslama uzun düşünme ve manevi bir yolculukla nasıl dönüş yaptığını hissederek görecek, Suudilerin nasıl kurulduğuna, Çavuş Rıza’nın nasıl Şah Rıza olduğuna, Libya’nın çektiği çileye, çölün kumlarına, fırtınalarına, develerine ve derin uçsuz gökyüzüne, Bağdat’ın çarşılarına, Filistin’in siyonizmle tanışmasına, yola yolcuya ve Mekke’ye şahit olacaksınız, iyi seyirler