İçtihat ve Telakki Azası

İçtihat ve Telakki Azası
@HerDevrinMenkubu
Vixi Liber Et Moriar (Hür yaşadım ve hür öleceğim) Önce lütfen aşağıdaki bağlantıyı okuyunuz: #64566214
Bizde de, batıda olduğu gibi birkaç dil bilen, felsefeden veya matematikten yahut biyolojiden doktora vermiş din adamları çıktığı zaman Nurcu, Süleymancı, Biberci, Kamerci tayfası kendiliğinden kaybolacak, dinin tamamen bir inanç ve vicdan işi olduğu anlaşılacaktır. 15 MART 1970- Atsız.
Reklam
Oğuz taifesi, başını taşa çarpmadan tehlikeyi kavrayamıyor.
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
Geçenlerde bir yorumumun altına Atsız Beyin bizde babama yazılmış olan birkaç mektubu var diye bir yorum yapıldı. Çok sevindim zira Atsız'ın yazdığı mektupların mühim bir bölümü hâlâ gün yüzüne çıkarılmış değildi. Bu mektuplar için irtibata geçtim cevap bekliyoruz. Bugün de Atsız'ı henüz lise öğrencisiyken tanımış olan Adil Özcan'ın eseri yayınlandı. Ne güzel bir ay oldu bu. Çünkü sadece bu sevindirici haberlerle kalmadık. Atsız'ın öğrencisi Ahmet Bican Ercilasun'a saygı gecesi de düzenlendi ve orada sorularımızı sorduk, ruhlarımızı dinlendirdik, bozkurtların prestij baskısından sonra çizgi romanı yapıldı, Orkun'un ilk iki devresi tıpkıbasım olarak 3 Mayısın 80. Yılı anısına okura sunuldu. Orkun vakfının düzenlediği Altın Bozkurt ödülleri sahiplerini buldu. Sadece bir Atsız külliyatı oluşmuyor, Atsız tesiri dalga dalga büyüyor.

Reader Follow Recommendations

See All
youtu.be/0cauvHTXILU?si=... Fikirlerin gücüne bizzat şahit oldum. Fikirler adına öldürülen ve fikirleri savunurken ölen insanlar gördüm.Yalnız, bir fikri öpemez, ona dokunamaz veya onu tutamazsınız. Fikirler kan ağlamaz, acıyı hissetmezler. Sevmezler...''
Zalıma küfrettim ağaya sövdüm! Nerde cıbıl varsa, yağladım övdüm Tek başıma kaldım... Dizimi dövdüm Anladım ki ben ölürken, ölen yok. Doğruluğu koparmadım özümden Verdim ise, hiç dönmedim sözümden Onlar için kan akıttım gözümden Sahiplenip bizim diye silen yok Ekmeğimi yeyip, kustular kini Nankörler bir etti, verdiğim bin'i Aklını başına topla Mahzunî Bundan sonra çekilecek çilen yok Mahzunî Şerif
Reklam
Büyük tarihçi ve teşkilatçı Zeki Velidi Togan hocanın Bayezid Camiinde kılınacak cenaze namazı için toplananlar... Onu son yolculuğuna uğurlamak için kimler gelmemiş ki, işte sol başta 3 Mayıs 1944 nümayişini tertip ettiği için 1944'te beraber çile çektiği mahkumlardan şair-öğretmen Cemal Oğuz Öcal, yanında Salih Tuğ. Seyfullah Esin, Nejat Göyünç ve Fahri Belen Paşalar da seziliyor. Sağ başta büyük tarihçi Tuncer Baykara, oğlu Sübidey üzüntülü ve yere bakıyor. Fotoğrafın kadrajına girmemiş ama Atsız da oradaydı. Üniversite mesai arkadaşları ise arkada dua ediyorlar. Togan'ın Saint Petersburg üniversitesinden büstünün kaldırılmasına içerlemiş de hemşehrimiz Keçiören eski Belediye Başkanının açtığı Zeki Velidi Togan parkına naklini talep etmiştim. Yazıma bir dönüş dahi olmadı. Boş işler olarak gördüler demek ki. Olsun... Baht utansın...
Mona Roza seneler sonra Sezai Karakoç'u fark etti ve görmeye geldi... Fotoğrafı gördükçe zihnimin derinliklerinde bir türkü çalmaya başladı; Canım sese mi geldin? Kadem basa mı geldin? Sağ olsam gelmez idin Öldüm... Yasa mı geldin? Ah
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
ah...
Uyumamak fazladan yaşamak değil! Bunlar beni söyletemezler... Daha gecelerce dayanırım.
Attila İlhan
Attila İlhan
Sen buz tutan sinemde kordan bir ateş yaktın Nasıl söndüreceğim yalnız ben bu yangını? Beni kanlı bir harpte silahsızken bıraktın Yüreğime sapladın kirpiklerden kargını... Tükenmez bir azapla pejmürde oldu ruhum, Ya öldür artık beni, ya bu sızıyı dindir Bitmeyen bu yangından, bu savaştan mecruhum, Zafer kazanmaksa bu, işte zafer senindir... 12.4.2023
"Adı Devlet Olsun" İbrahim Metin'in ruhuna hasredilmiş. Hakikaten ne iyi adamdı İbrahim Amca. Ruhu şad olsun.
Reklam
Ne bir damla gözyaşı, ne yerde yaslı bir mum; Hazin, loş odalarda ölümü sevmiyorum. Bir çığ sesiyle nasıl inlerse bir uçurum Benim öyle verecek kalbim son nefesini... Titreyen dallarını açıp semâya kadar Hıçkırarak ney gibi sülün boylu kavaklar, Tali’imin göğsümde hapsettiği canavar Derin çatırtılarla kıracak mahpesini.. Ardımda bin bir gönül ıztırabımdan derin Matemini tutacak bir mukaddes kederin; Ölümüm gösterecek dünyaya ölümlerin Hem en şereflisini, hem en mukaddesini.. Gözlerim çektiğimi ifşa etmese bile Kalbimden ayrılınca ruhum gelecek dile: Beş bin yıllık kâinat hummalı bir vecd ile Dinleyecek ilk defa ıstırabın sesini.. Her gün bir parça daha fazla yalçınlaşarak Bir uçurum olunca bana sevdiğim kucak, Fırtınalı göklerden, ölümüm andıracak, Yıldırımla vurulmuş kartalın düşmesini.. Vasfı Mahir
Meâlî neşeli ve espritüel bir adammış fakat hissî bir yönü de varmış ki ölen kedisine yazdığı mersiyede bu mizah ve hissi tarafı hemen belli ediyor. Mersiyeler mahzun etmek içindir ama Meâlî hüzünlendirirken gülümsetir de; Çıkdun elden nedelüm ansuzın eyvah pisi Yandun ölüm odına derd-ile nâ-gâh pisi Hasretâ şîr-i ecel buldı sana râh
5.7k öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.