Gizlice düşündüğüm, fark edilmesinden korktuğum hakikat sen miydin; yoksa ben, hatırasızlığı, boşluğu, en ucuz şekilde, sırtımdan korkakça, hiçbir teşebbüste bulunmadan birden bire atmak için yine hayal mi kuruyordum?
Uç uca eklenen irili ufaklı vedaların hayatında açtığı boşluk giderek genişlerken, peyda olan hain duyguların sırf seni ilgilendirdiği bir yerdi çünkü bu şehir. Bu da yalnızlığını katmerliyordu.
Dünyanın geçiciliğinden, gökyüzünün sonsuzluğundan, sulardan ve diğer kuşların yaşayışlarından bahsederlerken, gözleri birbirine hasretle bakar ve : “Birbirimizden nasıl ayrılacağız?” demek isterlerdi.
Tesadüfün pek merhametli olmadığını ve birbirine böyle yakın olanları bir ikinci defa karşı karşıya getirmediğini biliyorlardı.