heybeliyolculuk

heybeliyolculuk
@Heybeliyolculuk
110 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Önce Ekmek - Orhan Kemal
Orhan Kemal, 1968 yılında basılan ve 17 hikâyeden oluşan “Önce Ekmek” hikâye kitabıyla döneminin en itibarlı iki ödülü olan Sait Faik Hikâye Armağanı ve Türk Dil Kurumu Hikâye Ödülüʹne lâyık görüldü. Hikayelerinde sokak ağzı tavrını en güzel işleyen yazarlardan olan Orhan Kemal “Önce Ekmek” kitabında yer alan hikayelerinde de bu özelliğini kullanmayı en doğal haliyle yine başarmıştır. Hikayelerinin merkezinde yer alan ekonomik problemler, zorlu şartlar altında yaşamak zorunda olan evler, işsizlik vb. problemleri bu on yedi hikâyede yine görebiliyoruz. Bu da onun halkı tanımadaki özelliğini ortaya koyduğu gibi, bunları, edebi anlamda yazıya dökmedeki ustalığını da kanıtlar nitelikte. Genel hatlarıyla Orhan Kemal’in Önce Ekmek adlı kitabına bu şekilde değinmek istiyorum. Öte yandan şunu da mutlaka belirtmek isterim ki Orhan Kemal’in bütün eserleri mutlaka okunmalıdır. Bütün eserlerini okumuş birisi olarak ve de ona dair birçok anı ve anekdotu da okumuş birisi olarak, Orhan Kemal yazınının değerinin ayrıcalıklı olarak bilinmesi gerektiğini düşünüyorum. Keyifli okumalar.
Önce Ekmek
Önce EkmekOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20201,524 okunma
Reklam
110 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Önce Ekmek
Önce EkmekOrhan Kemal
7.7/10 · 1,524 reads

Reader Follow Recommendations

See All
Uçurum İnsanları - Jack London
- Neden yaşıyorsun diye sorduğumda bana hemen sarhoş olmak için diye cevap verdi. - Uçurumun insanları hayattan istediklerinin her zaman daha azını elde ederler. o kadar az şey isterler ki zaten az olan şeyden daha azı onları kurtaramaz - Kalbi kırık olan insanlar yaşayamazlar
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Uçurumun İnsanları
Sabahın ilk ışıklarıyla yola düşen emekçiler… Bir lokma ekmek uğruna saatlerce gerek fiziken gerek zihnen çalışan emekçiler… Pazar yerlerinden artık meyve sebze toplayanlar… Oğluna pantolon alamadığı için intihar eden babalar… Okul harcı ödeyebilmek için inşaatlarda çalışmak zorunda kalan öğrenciler… Aşevlerinin kapılarında karın doyurmaya çalışan
Uçurum İnsanları
Uçurum İnsanlarıJack London · Alfa Yayınevi · 20203,561 okunma
Reklam
110 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Ve Gogol “Palto”sunu giydi üzerine, “Fayton”una binip yanımızdan geçti.
Ve Gogol “Palto”sunu giydi üzerine, “Fayton”una binip yanımızdan geçti. Kitap: Fayton Yazar: Nikolay Vasilyeviç Gogol Yayın Bilgileri: Sentez Yayınları 2009 1. Baskı Dostoyevski’nin söylediği kabul edilen bu sözü hemen herkes bilir. Peki, kimdir O? Tabii ki Rus edebiyatında gerçekçilik akımının en önemli isimlerinden olan, 1809’da toprak sahibi
Fayton
FaytonNikolay Gogol · Sentez Yayıncılık · 2009733 okunma
Martin Eden - Jack London
 Kendi küçük hayatlarını dar kafalı küçük formüllere göre yaşayanları, bir araya toplaşmış sürüler dışında var olmayan varlıkları, yaşamlarını başkalarının düşüncelerine göre kalıplara sokanları, kölesi oldukları çocuksu kurallar nedeniyle gerçekten yaşamayı ve birey olmayı beceremeyenleri düşününce bir iki kez acı kahkahalara boğuldu.  Ben kendi beğenimi insanlığın ortak yargılarına göre şekillendiremem. Eğer bir şeyi beğenmiyorsam beğenmiyorumdur.  Bir sürü kitap okudu ama içindeki huzursuzluk azalmak yerine daha da büyüdü.  Buralara nereden geldiğimi biliyorum, gidecek daha çok yolumun olduğunuda biliyorum ve gerekirse dizlerimin üstünde sürünerek de olsa oraya gideceğim.  “Bilmiyorum,” diyerek güldü, “yalnızca sevdim seni. Çünkü senin gibi yaşayan, nefes alan bir kadının değil, bir taşın kalbini eritmeye yetecek kadar çok sevdim seni.”
348 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Martin Eden - Jack London
Martin Eden, Jack London’un otobiyografik karakterli olgunluk dönemi eseridir. Klasik zengin kız fakir oğlan kurgusunun dışında, kendisini geliştirmeye çalışan proleter bir gencin sınıf bilincine sahip olmasının anlatıldığı romandır. Bu kimileri için Martin Eden isimli bir fakir gencin aşık olduğu zengin kızın kültürel birikimine erişme çabası
Martin Eden
Martin EdenJack London · Oda Yayınları · 091.3k okunma
314 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Yeryüzünün Lanetlileri - Frantz Fanon
Kitap: Yeryüzünün Lanetlileri Yazar: Frantz Fanon Yayın Bilgileri: Versus Yayınları – Mayıs 2013 – 2.Baskı Frantz Fanon, 6 Aralık 1961 tarihinde lösemiden dolayı hayatını kaybettiğinde henüz 36 yaşındaydı. 36 yıllık kısacık yaşamının gerisinde ise “Yeryüzünün Lanetlileri” gibi sömürgeciliğin karşısında adeta manifesto niteliği taşıyan bir eser
Yeryüzünün Lanetlileri
Yeryüzünün LanetlileriFrantz Fanon · Versus Kitap · 2020966 okunma
Bir Daha Görüşmeyeceğiz - Konstantin Simonov
 Tehlikelere alışkanlık, kazanılması kolay olmayan ruhsal durum bile esasında bir alışkanlık olmayıp kendimizi zorlayarak edindiğimiz, her an tehlikeye hazır olma becerisidir. Tehlike ne denli çok yinelenirse yinelensin, onunla burun buruna gelince gene de irkiliriz.  İnsanı savaş bile düşünmek gerçekliğinden alıkoyamaz, uzaklaştıramaz. Savaş sürerken de bitince de her zmaan düşünmeliyiz.  Herkesin kendine göre avundurma yolları vardır. Kimi insan gerçekleri yarı kapalı gözle gören, hüzünlü, iyimser bakışlardan hoşlanır.  İnsanın başkasını aldatması ile kendi kendini aldatması arasındaki uçurum neredeydi?  Yaşanan olaylardan içimizde bir tortu kaldığını ileri sürerek, bundan en kötü şeymiş gibi acı acı dert yanarız. Oysa bu tortuyu karıştırıp ruhumuzun dibini bulandırdılar mı asıl kötüsünü o zaman görürüz.
Reklam
286 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Bir Daha Görüşmeyeceğiz - Konstantin Simonov
Kitap: Bir Daha Görüşmeyeceğiz Yazar: Konstantin Simonov Yayın Bilgileri: Cem Yayınevi – 1982 – 1.Baskı Konstantin Simonov, Lenin ve Stalin ödüllerine layık görülmüş gazeteci ve yazardır. Babası Kızıl Ordu Subayıdır. Babasının mesleği dolayısıyla eğitim öğretim hayatı birçok farklı taşra okullarında geçmiştir. Simonov’u Simonov yapan ise tarihin
Bir Daha Görüşmeyeceğiz
Bir Daha GörüşmeyeceğizKonstantin Simonov · Cem Yayınevi · 198226 okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Nasıl Yapmalı 1-2 (İki cilt) - Nikolay Gavriloviç Çernişevski
Kitap: Nasıl Yapmalı 1-2 (İki cilt) Yazar: Nikolay Gavriloviç Çernişevski Yayın Bilgileri: Yar Yayınları – 9.Baskı – Haziran 2005 Çernişevski “Nasıl Yapmalı?” isimli bu romanını dört aylık kısa bir süre içerisinde Saint-Petersburg’daki Peter ve Paul kalesi zindanında kaleme aldı. (4 Aralık 1862 ile 4 Nisan 1863) Bu kadar kısa sürede yazılmış bir
Nasıl Yapmalı (2. Cilt)
Nasıl Yapmalı (2. Cilt)Nikolay Gavriloviç Çernişevskiy · Yar Yayınları · 2015449 okunma
Nasıl yapmalı (2.Cilt) - Nikolay Gavriloviç Çernişevski
- Bir çamurdan beyaz, tertemiz, nefis bir buğday doğduğu halde başka bir çamurdan neden aynı buğday doğmuyor? - Gerçek hareket demektir. Çünkü hareket hayattır. Gerçek ile hayat ise bir ve aynıdır. Ama hayatın en başta gelen elemanı emektir. Bunun içinde gerçeğin baş elemanı emektir ve gerçeğin en temel belirtisi, uğraşıdır. - Hareketin yokluğu emeğin yokluğu demektir. Çünkü antropolojik bir analizde emek hareketin en köklü biçimi olarak görünüyor. Ve bu biçim bütün diğer biçimlere hem temel hem de öz kazandırıyor. Eğlenme olsun dinlenme olsun, coşkunluk, neşe; ne olursa olsun hepsi de daha önce emek yoksa gerçeklikten yoksun kalır. Hareket olmadan hayat yani gerçek yoktur. - Hiçbir okşama, tatlı bir bakış kadar insanı okşayamaz. - Herşeyin bir zamanı var. Horoz bile vakitli öter. Ve vakitsiz misafir mindersiz oturur, yorgansız yatar. - Sevmek sevilen insan için iyi olan şeylere sevinmek daha da iyi olması için elinden geleni yapmaktan zevk duymaktır. - İnsanın yapısı bilinçsizce yaptığı şeylerde belli olur. - Direnme duygusu büsbütün kötüleşmişse kolayca yenilen duygular için ortada çok daha fazla şans var demektir. - Bir insan kendini “ben bunu yapamam” diye inandırırsa birşeyi yapamayacak hale gelir. - Tam bağımsızlık olmadan tam mutluluk da olmaz. - İnsan sevdiği insanın hiçbir kusuru olmadığını kendi kendine kanıtlamaya kalkışsın yeter. En kısa zamanda kusurlar bir bir ortaya dökülürler. - Gerçek şu ki insanlara ekmek verin, tok olduktan sonra kendi kendine okuyup yazmayı da isteyecek ve öğreneceklerdir de. Demek ki işe ekmekten başlamalı.
Nasıl Yapmalı - Nikolay Gavriloviç Çernişevski
- İnsanlar bir yönü hep bir yönü zorluyorlar, neden? Çünkü kimse onlara “hey kardeşler, karındaşlar, bir de öbür yanı zorlamayı deneyin” demiyor. Ama bu sözleri duyar duymaz çaaark marş dönüyor ve haydaaaa, öbür yönü zorlamaya başlıyorlar. - Direnme hırsı alevlendirir. - Yeryüzünde kimseye faydası dokunmayan kişi ne bal olur ne pekmez. - Bir telaş bir huzursuzluk hiçbir zaman sevgi değildir. İçinde huzursuzluk varsa demek ki hata yapılmış demektir. Yani olması gerektiği gibi gitmiyor işler. - Kapını sıkı kapa komşunu hırsız etme. - … insanları yönlendiren ve yöneten, yalnız ve yalnız kar hesabıdır… yüce duygular, ideale ulaşma çabaları hayatın genel gidişinde herkesin kendi çıkarlarına hizmet etme çabası yanında solda sıfır kalır. Üstelik bu ideallerin kökeni de aynı çıkara ulaşma çabasına dayanıyor.
Mevsim Yas - Mehtap Ceyran
 İnsan unutmuyordu duyduğu, yaşadığı hiçbir şeyi, istese bile hafızası bırakmıyordu peşini.  Tarih yaşandıkça yazılmıyor, yazıldıktan sonra yaşanıyordu. Hayatlarımız, devletin tayin ettiği hikâyelerdi  İnsan öyle bir karanlıktır ki, ona ulaşmak neredeyse imkânsızdır. Daha az incinmek için en iyisi yalnızlıktır.  Dünyaya tanıklık etmek gibi bir misyonumuzun olması, bizi uyumsuz ve mutsuz kılan işte bu gerçekti. Bunu iliklerime kadar hissediyordum.  İnsanın boşluğunu kapatacak bir cümleye ihtiyacım var şimdi. İnsanın boşluğunu ne doldurur?  Zaman, hiçbir yarayı iyileştirmiyor, hiçbir suçu temizlemiyor ve hiçbir gerçeği değiştiremiyor, derdi babaannem.  Bitmeyen bir döngü vardı. Nasıl başlarsa başlasın insanların sonları hep aynıydı. Ölüm kokuyordu her yer. Herkesin üzerine sinmişti bu koku.
Sel yayıncılık 2017 4. BaskıKitabı okudu
214 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Mevsim Yas - Mehtap Ceyran
Kitap: Mevsim Yas Yazar: Mehtap Ceyran Yayın Bilgileri: Sel Yayıncılık- 2017- 4. Baskı Doksanlar bir yandan binlerce faili meçhul ve öte yandan doksanların acılarından bihaber kendi dünyasında kendine meçhul bir insan topluluğunun yıllarıdır. Bir yanda büyük nostaljilerimiz; kasetler ve onları kalemle sarmak, walkmanlerle müzik dinlemek, tetris
Mevsim Yas
Mevsim YasMehtap Ceyran · Sel Yayıncılık · 20171,493 okunma
Reklam
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Jorge Amado - Kızıl Tarlalar İncelemesi
Jorge Amado – Kızıl Tarlalar Kızıl Tarlalar kitabı, yazarın okuduğum ilk kitabı. Çoğumuzda oluyordur, ilk kez okuyacağımız ya da ön bir bilgi sahibi olmadığımız yazarların eserleri biraz isteksizlikle biraz soğuk bir merakla başlanır. Bu durum da çokta olağandır. Bu kitabı mevsimlik işçilere dair okumalar yaptığım sıra keşfetmiştim. Mevsimlik işçilerin ülkemizdeki ve dünyanın çeşitli yerlerindeki durumlarına dair incelemeler yaparken bu kitap da bana Brezilya’ya dair tarihsel bir zemin sağlamıştı. John Steinbeck’in Gazap Üzümleri’ni okuyanlar için çok da yabancılık çekmeyecekleri bir roman olacaktır. Yanlış hatırlamıyorsam Gazap Üzümlerinde Oklahama’dan Kaliforniya’ya umut yolculuğuna çıkan bir aile söz konusuydu. Kızıl Tarlalar da ise Brezilya’nın kurak bir coğrafyasından yine Brezilya’nın en büyük şehri Sao Paulo’ya bir yolculuk söz konusu. Jorge Amado’nun, bu kitabı, 1946’da yazdığı da göz önünde bulundurulduğunda; bu tür edebi yayınları doğuran ortak zeminin, hiç kuşkusuz, 1929 Büyük Buhranı ve akabininde 2.Dünya Savaşının sona ermesinin ardından, kırsal ekonominin toprak ağaları lehine yeniden düzenlenmesi olduğu aşikârdır. Kitabın dili hiç şüphesiz çevirenin (Çeviri: İpek Gürsoy Manavbaşı) de etkisiyle oldukça akıcı. Kitap, okuyan da pişmanlık hissi uyandırmayacağı gibi, bol bol birbiriyle zıt duygular içine sokacaktır. Kimi yerde gülecek, kimi yerde öfkeden çıldıracak, kimi yer de ise gözyaşlarınızı tutamayacaksınız. Kitaba başlayanlar, anlatının içinde merak duygusuyla kaybolacak ve kolay kolay kitabı ellerinden bırakmayacaklardır. Şimdiden iyi okumalar herkese
Kızıl Tarlalar
Kızıl TarlalarJorge Amado · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2020228 okunma
Kalan'dan Alıntılar
"Ne yaptığını bilmeden yaşadığı günleri oluyor insanın." "Okuduklarımız aldatabiliyor mu sizi - bizi?" "İnsan kendi hayatını sorgulamadan yaşamayı sürdürürse insan sayılmaz denildiği günler" "Neden çocukluğun güzel anılarından cayamaz insan" "Merhamet kendine acımaktır aslında, korkmaktır." "Ölmüş kuşakların geleneği bütün şiddetiyle yaşayanların üzerine çöker, değil mi?"
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Leyla Erbil Okumanın ayrıcalığı...
Okumayanlara ya da okumayı düşünenlere mutlaka tavsiyede bulunacağım bir kitaptır, Kalan. Lahzen'i dinliyoruz kitapta. Lahzen mi? Peki kimdir lahzen? “kimim ve nasıl biriyim hayatımın neresindeki yaşantıdayım sorarım kendime her gün sen hangi bilinçtesin lahzen hangi göklerin bulutlarından yağdın bu çorağa söyle son bilinç ölüm olacağına ölüm anındaki bilincin bilinci yazılamayacağına göre hangi kavşağındasın tinsel gerçekliğin” İşte bu sorularla akıp gidiyoruzLahzen'in hayatına. Kalan'da sadece Lahzen'in çocukluğunu, kadınlığını, sevmelerini, sevilmelerini ya da ordan oraya atlayan vurdumduymaz kafa karışıklığı ya da psikolojik durumunu görmemeliyiz... Kendimize tutacağımız bir aynadır da Kalan. Düşünsenize iyi ya da kötü nedir bilmezken yaşadıklarımız. Ve kendi yaşadıklarımızdan bağımsız yaşadığımız toplum içerisinde olup bitenler ve bizim bu olup bitenler karşısında nasıl bir duruş sergilediğimiz ve de daha bir sürü şey haliyle. Bence Kalan'ı bir okuyun ve Lahzen'i dinlerken ara ara gözlerinizi kapatıp bir de kendinizi dinleyin.
Kalan
Kalan
Leyla Erbil
Leyla Erbil
Kalan
KalanLeyla Erbil · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021538 okunma