Yaşarken yenmek de var yenilmek de. İnsan olarak şahsiyetin, toplum olarak kimliğin korunması hem yendiğinde, hem de yenildiğinde kendin kalabilmekten geçiyor.
İsmet Özel - Ve'l - Asr
Gerçek yaşamla, düşlenen yaşam birbirinden o kadar uzaktır ki olanı bırakıp olması gerekenin arkasından giden kişi elindekinden de olur.
Niccolo Machiavelli - Prens
İnanır mısınız, tek istedikleri tam anlamıyla kişiliksiz olmak... Kişiliksiz olmaktan haz duyuyorlar! Yeter ki kendileri olmasınlar, yeter ki kendi kendilerine benzemesinler... Bunun adına da en ileri gelişmişlik diyorlar.
Dostoyevski
"Yalnızlık tehlikelidir. Bağımlılık yapar. İçinde ne denli huzur bulunduğunun farkına vardığınızda, insanlarla muhatap olmak istemezsiniz."
Carl Gustav Jung
Şükür ki göğsümüzün sol yanında atmaya devam eden bir kalp taşıyoruz hâlâ.
Şükür ki biz az ya da çok insanız hâlâ!
İçimiz yanmaya, gözümüz yaşarmaya, kalplerimiz derinden yaralanmaya devam ediyor.
Gökhan Özcan
Sadece eğlenmek, gırgırla şamatayla vakit geçirmek, küçük büyük ihtiraslarımızın elinde oyuncak olmak için gelmedik dünyaya.
Kendi hakikatimizi aramak, bunun kalp yükünü taşımak için geldik.
Gökhan Özcan
İnsan, dünyanın hakimi değildir, hayatın sahibi değildir, eli her şeyin üstünde olan bir kader vardır.
Didinip durmamız, didişip durmamız, itişip durmamız ne kadar nafile, ne kadar acınasıdır.
Gökhan Özcan
Bazı kelimelerin anlamını hiç bilmiyorum.
Misal "aklımdan çıkmıyorsun" diyen birinin
"Aklındakini" ulaşmak istemeyişi anlamsızlık barındırmaz mı?
Sadece özne yüklem uyumsuzluğu mu saymalıyız?
Sartre'nin Bulantı'sını okuduğumda bazı şeyler abartı gelmişti.
Hatta o kitabı okuduğum sırada işyerime gelen birinin
"Aa çok güzel kitap, ilerde okuyunca daha çok seveceksin" demişti
İlerde okuyunca sever miyim bilmiyorum ama Sartre'yi daha çok anlıyorum.
Biraz değiştirip
Bazı insanların varlığı bulantıdan başka birşey değil