Umutsuzluğun gölgesinde bahar mı gelir?
İnsan, yaşama sevincini yitirdiği zaman!
Gökten rahmet yerine hüzün yağar,
Kırılan kalpler, kopan tespih taneleri gibi saçıldığı zaman!
Ben kendi hayatımın celladıyım.
Duymayan kulaklarda davet görmeyen pusulayım.
İçimde taşıdığım cehennnem, ufkumda ki cennete göz kırpar oldu.
Vurulan her kazma da açılan her mezar da sorulacak sualdeyim.
Ey ölüm!
Neden basitleştirdi bu beşer seni?
Sanki yenilecek ekmek, içilecek su gibi...
Hiç sual eden yok kefesi boş teraziden.
Anne, baba, kardeş, eşin bile kaçacağı o günden.
Ey gönlüne söz geçiremeyen aciz kendim!
Bu dünya tezgahında işlenecek nakış ol
Huşu ile secdeye kapanan alnının nasırı ol.
Var bir gönle kul, bir sultana köle ol.
Kapanmayan yaraya merhem, dilden dökülen Yahu ol...