Hz. Ali [radiyallahu anh] söyle anlatiyor:
“Resûlullah'a [sallallahu aleyhi vesellem] söyle sordum: 'Yâ Resûlallah! Allah katında en faziletli, kullara en kolay ve Allah Tealấ ya en çok yaklaştıran şeyi bana öğretir misin?'
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem],
'Ey Ali! Sana daima açık ve gizli olarak Allah Teâlấ'yı zikretmeyi tavsiye ederim' buyurdu. Ben de, 'Bütün insanlar zikrediyor. Ben bana has bir sey ögretmenizi istiyorum' deyince
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem],
Bu sana yeter ey Ali! Benim ve benden önceki tüm peygamberlerin söylediği en faziletli şey 'là ilâhe illallah'tır. Şayet yedi kat gök ve yedi kat semâ terazinin bir kefesine lâ ilâhe illallah bir kefesine konsa lâ ilâhe illâllah daha ağır gelirdi' buyurdu."
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem, "Ey Ali! Üç seyi geciktirme !
Vakti gelen namazı, hazır olan cenazeyi, dengini bulduğunda bekâr kızı evlendirmeyi" diye tavsiyede bulunmustur.
Zikretmenin yüz kadar faydasını ulema beyan etmişler.
Bazısını zikredelim:
Allah-u Azimüşşan ondan razı olur, Melekler razı olur, Şeytan gamlanır (üzülür).
Kalbi dakik (ince) ve yumuşak olur.
ibadete haris (istekli) olur.
Kalbinden gamı (ve tasayı) giderir.
Kalbini ferahlardırır (sevinç ve rahatlık verir). Yüzünü nurlandırır.
Şecaat sahibi (korkusuz) olur. Muhabbetullaha (Allah sevgisine) vasıl olur. (Allah-u Teâlẩ ya manevi yakınlık sağlar ve) Ona marifetullahtan bir kapı açılır.
Seksen ahlak-ı hamide’yi (övülmüş huyları) toplamış olur.
(1) Cemaate müdavemet (devam) eder.
(2) Fasik demeyip imama uyar.
(3) Edin (mest) üzerine meshi caiz görür.
(4) Ashaba ve Resulullah'a as ar verir (utanir da) söz söylemez.
(5) Padisaha kiliç çekmez.
(6) Dinde bi-gayri hakkın (haksız yere) mücadele etmez.
(7) Din (in emirlerin) de şek (şüphe) etmez. (8) Hayrı ve şerri Allah-u Teâlẩ dan c.c bilir. (9) Ehli kıbleyi tekfir etmez (yani, Müslüman bir kişiye kâfir demez).
(10) Dört ashabı sâir (diger) Ashab üzerine tercih eder.
İşte o on alamet bunlardır.