Hasan Yılmaz

Hasan Yılmaz
@Hyilmazphoto
Tutunamayan
Kişisel değer saydığımız şeylerin, toplum baskısı ile edinilmiş sahte nitelikler olduğunu da unutmamalıyız '
Reklam
“ Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim,” dedi “ Genede az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda.”

Reader Follow Recommendations

See All
Düşünceler göklere yükseliyor, fakat vucut toprağa bağlı.
İnsanların, "Çok yakın dostumdur" dedikleri kişilerle ilgili neler yapabildiklerini ve neler yapmayabildiklerini, parmaklarını bile kıpırdamatmaya yanaşmayabildiklerini, biliyorsun.
Reklam
Ama beni tanımlarını en çok istediğim kişiler, beni en çok yanlış anlayan kişiler oldular
Biraz önce dışarı çıktım, yürüdüm, denize baktım. Pek o kadar hüzün vermedi bana, artık çıkıp gideceğim bu dünya.
Sayfa 17 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Canım Benim, Bilir misin, “canım” dediğimde içimden canımın çıkıp sana doğru koştuğunu duyarım hep
...Seni bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara, Akan yıldıza, Bir kibrit çöpüne varana, Okyanusun en ıssız dalgasına, Düşmüş bir kibrit çöpüne. Yitirmiş tılsımı ilk sevmelerin, Yitirmiş öpücükleri, Payı yok, apansız inen akşamdan, Bir kadeh, bir cıgara dalıp gidene, Seni, anlatabilsem seni... Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini...
Maviye Maviye çalar gözlerin,  Yangın mavisine  Rüzgârda âsi, Körsem, Senden gayrısına yoksam,  Bozuksam, Can benim, düş benim,  Ellere nesi? Hadi gel, Ay karanlık...
Reklam
Terketmedi sevdan beni, Aç kaldım, susuz kaldım,  Hayın, karanlıktı gece, Can garip, can suskun, Can paramparça... Ve ellerim, kelepçede,  Tütünsüz, uykusuz kaldım,  Terketmedi sevdan beni...
Hayat adil mi, Olric? - Hayır efendimiz, adil olsaydı size ‘Efendim’ der miydim?
Normal bir insan olmaya zorladılar, bana boş yere vakit kaybettirdiler. Olmayınca da anormal dediler.
''Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir “kitapları koruma derneği” kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli...''
İnsanoğlu nice yalan uydursa yine de kendi gerçeğinden kurtulamazdı ; tıpkı insanın içinde bulunduğu zaman ve mekânından sıyrılıp kurtulamaması gibi.
Reklam
Başınıza gelen kötü olayları hemen felaket, iyi olayları da hemen mutluluk saymayınız. Her işin sonunu bekleyiniz. Belki de mutluluk sandığınız felaket , felaket sandığınız da mutluluktur .
"Her şeye yeniden başlamak mümkün değildi. İstesem de mümkün değildi. Nerede kaldığımı unuttuğuma göre, baştan başlamak için de birtakım yetenekler gerekliydi; daha talihli doğmuş olmak gerekliydi mesela. Yeni bir dil öğrenebilmek için, hiç dil bilmemek gerekliydi."
"Param vardı, yiyeceğim vardı, kitabım, evim her şeyim vardı; fakat isteğim yoktu."
''...Beni anlamıyorlardı zararı yok.  Zaten beni daha kimler anlamadı...''
Her ne kadar yüksek ve ulvi görünürse görünsün, her türlü aşkın kaynağı cinsel güdüdür.
İnsan, tutkulu bir aşk ile sevdiği kimseye aynı zamanda nefretin en koyusunu da duyabilir.
Reklam
Erkeğin aşkı, tatmin olduğu andan itibaren gözle görülür bir şekilde azalma eğilimine girer; neredeyse bütün kadınlar, ona, zaten sahip olduğu kadından daha çekici gelecektir, değişikliğe özlem duymaktadır. Öte yandan, kadının aşkı o andan itibaren artmaya başlar. Türün devamlılığını ve olabildiğince büyük bir artışı hedeflemiş olan doğanın güttüğü amacın bir sonucudur bu.
Şibumi
Kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Beyinleri yoksa da; binlerce kolları vardır. Bunları seni yakalamak, çekmek, aşağıya indirmek ve batırmak için kullanırlar.
Ruhun acısını ancak duyular alır, nasıl ki duyuların acısını alabilecek tek şey ruhtur.