Kadın erkek ilişkileri hep böylesine karışık mıydı? İlk insanlar Adem ile Havva’da durumlar neymiş Mark Twain’in yorumuyla bu kısa öyküde bunu görüyoruz. Hepimiz biliriz Adem ile Havva kendilerini yeryüzünde bulurlar. Bu yabancı dünyadaki yaşamı ve tuhaf varlıkları tanımaya çalışırken bir de aşk çıkar başlarına. Bir zaman sonra yasak elmayı yediklerinde cennet bahçesinden kovulurlar ve artık onlar için uçsuz bucaksız yabaniliğin ortasında yepyeni bir dünya vardır. Açlığı, susuzluğu, soğuğu öğrendiler; acıyı, hastalığı, kederi öğrendiler; nefreti, isyan etmeyi, dalavereyi öğrendiler; vicdan azabını, suçluyu da suçsuzu da aynı kefeye koyan vicdanı öğrendiler; bedenin de ruhun da nasıl bitkin düşebileceğini, dinçleştirmeyen uykuyu, dinlendirmeyen istirahati, cenneti geri getiren, uyanır uyanmaz da geri götüren düşleri öğrendiler; sefaleti, işkenceyi, kalp kırıklığını öğrendiler; ahlaksızlığı, art niyetliliği, arsızlığı öğrendiler; Tanrının kendi suretinde yarattığı insan bedeninin gün ışığında çıplak olduğunda ayıplandığını öğrendiler; korkuyu öğrendiler; gösteriş budalalığını, ahmaklığı, haseti, riyakarlığı öğrendiler; saygısızlığı öğrendiler; küfrü öğrendiler; doğruyu yanlıştan ayırt etmeyi, birinden kaçıp diğerini yapmayı öğrendiler; Ahlak Duygusunun tüm mahsullerini öğrendiler. Hikayenin sonunda ise en acısını; ölümü öğrendiler. Oğulları Habil artık en güzel, en ebedi uykusunu yaşıyordu.
