Barış Kahraman

karl vennberg
ELİMİZDEN GELENİ YAPTIK HEPİMİZ Elimizden geleni yaptık hepimiz Homurdanmaya hakkı yok kimsenin Oturmasını becerdik sabırla İskemlenin her türlüsüne Yattık eşlerimizle sırası gelince Aşındırdık başka eşikleri gerekince Kimimiz banyoda kazandı diriliğini Kimimiz kilise törenlerinde Şatafatsız günlerle geçen yaşantımız Bir ıslığa döndü gökkubbede Şimdi bir ses ki gelir uzaktan Bildirir emekliye ayrıldığımızı O sonsuz varlığın adına acımadan
Reklam
239 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours

Reader Follow Recommendations

See All
NİLS FERLİN
BİR DUVAR ARASINDAN Say bakalım bine kadar, bin bire, bin ikiye · Uykun tutacak mı, ey Yohannes Efendi? Bir. de uyku hapı al, Piramidon markalı Belki daha iyi gelir, canım Yohannes Efendi. Seninki de yaşamak mı? Sanki ortaoyunu, Bilemedin acılı ya da sonsuz güldürü. Dişlerin mi ağrıyor, için mi karardı? Yoksa kara sevda mı, ey Yohannes Efendi? Demek yalnız ruhun, mesele yok öyleyse, Apandisitten farkı ne, bak Yohannes Efendi, Aldırttın mı bir kez, gel keyfim gel! Uyu uyuyabildiğin kadar, ilahi Yohannes Efendi.
Didim ak memeler didi koynumda Didim vir ağzıma söyledi yok yok
Erzurumlu Emrah
Erzurumlu Emrah
Reklam
BUZA KESMIŞ AY
İşte bu yalnızlıkta bu hain bu sakin bu kutsal mahremlerle uzaklardan ulumalarla canavarsı sessizlikle sürekli dönen anılarla buza kesmiş bir ayla başkalarına gelen geceyle sürekli açık gözlerle dolu yalnızlıkta bu faydasiz çaresiz yalnızlıkta anlaşılır bazen aşk.
Bu mektuptaki dizeler ozanın ölümünden soma bulunan bitmemiş şiirlerinden birinde de geçiyor (bu parçada anılan kişi Lili Brik’tir): Saat ikiye geliyor. Belki yattın artık. akıyor Samanyolu gümüşten bir Oka* gibi. Artık bütün zaman benim,ve telgrafların şimşekleri uyandırmayacak seni bundan böyle, üzmeyecekler. İş işten geçmiş ola derler ya hani, günlük yaşamın akıntısına çarparak parçalandı aşk teknesi de. Koptuk birbirimizden seninle. Artık anımsamak boşuna acıları, felâketleri, karşılıklı haksızlıkları. Bak, nasıl bir dinginlik sarmış evreni. Gece nice bir yıldızla yükümlemiş gökyüzünü. Ayağa kalkılan saattir bu, konuşulan saat yüzyıllarla, tarihle, evrenle…* * Volga’nın kolu. * Elsa Triolet, MaiakovsM — Vers et proses adlı yapıttan.
Şairin Bakışı
Şair dimdik bakar dünyanın gözüne o akıldışılığın o saçmalığın ve hiçlik hakkında uzun uzun cümleler kurar uğuldayan seslerden devşirilmiş ele gelmez kelimelerle “İçine doğdukları o korkunç masalları kutsayarak yaşayanlar ölmeden çürümeye yüz tutan birer et yığınıdırlar sadece.”
Barış Kahraman
Barış Kahraman
Su Wu’daıı ayrılış
İyi günler tekrar gelmiyecek; Bir an sonra ayrılmış olacağız. Yol ağzında üzüntü ile durakladık. Tarlada el ele durduk. Bulutlar gökte uçuşuyor, Birbirimize sarılarak hızla yürüyoruz. Rüzgâr dalgalar halinde yükseliyor. Ve göğün bir köşesine sürüklenip gidiyor. Şimdi, bizim ayrılmamız lâzım, Bırak biraz daha duralım. Bu sabah rüzgârının kanatları üstünde olmak ve. Seninle beraber tâ yolun sonuna kadar gitmek isterim.
Buzul Atları
Yoruldum buzul atları gibi boyuna koşmaktan Varılacak bir menzil yok ufuk sonsuz hava soğuk ve kar yağıyor durmadan Yoruldum sadece donmamak için koşmaktan
Barış Kahraman
Barış Kahraman
6.5k öğeden 6.2k ile 6.2k arasındakiler gösteriliyor.