Ve "ölüm noktası" filminde Kowalski, Dodge Charger'ını beşinci vitese atıp polislerden hızla uzaklaştığında "Bir vites daha var!" diye bağırdım ve sonra da bütün sinema salonu dönüp bana bakıyor gibi hissettiğimde koltuğumda kayıp ufaldım
Yorumlanabilirlik, yüksek sezgi onun en sevdiği büyüdür, açıklık değil. Onun şiir hiçbir zaman görüntülü olmak istemez, bilâkis tamamen ışıklı olmak ister..
Şu anda o yalnızca hissediyordu, yalnızca duygular vardı onun için. Diyalektiğin yerini hayatın kendisi almıştı, öyleyse bilinç düzeyinde de bambaşka şeyler edinmesi gerekti.