Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kerem

Üstelik ben aydınlandım artık. Sadece Buddha tarzı davranışlara itibar ediyorum. Örümcek krizantemleri. Elmas Sutra ve Pi-yen-lu. Hare Rama, Krişna, Krişna, anlatabiliyor muyum. Aydınlandım yani.
Reklam
Dövüş kulübünün ilk kuralı dövüş kulübü hakkında konuşmamaktır. Dövüş kulübünün ikinci kuralı dövüş kulübü hakkında konuşmamaktır. Dövüş kulübünün üçüncü kuralı da budur. Birisi dur derse ya da hareketsiz kalırsa, o kişi numara yapıyor olsa bile, dövüş bitmiştir. Her dövüşte sadece iki kişi kapışır. Aynı anda birden fazla dövüş olamaz. Dövüşten önce gömlekler ve pabuçlar çıkarılır. Her dövüş sürmesi gerektiği kadar sürer. Bunlar da dövüş kulübünün öbür kurallarıdır. “Ve yedinci kural” diye bağırıyor Tyler. “Eğer bu gece dövüş kulübünüzdeki ilke gecenizse, dövüşmek zorundasınız.”
“Eğer ne istediğini bilmezsen” diyor kapıcı, “bir bakarsın istemediğin bir sürü şeyin olmuş.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mobilya satın alırsınız. Kendinize dersiniz ki, bu hayatım boyunca ihtiyaç duyacağım son kanepe. Kanepeyi alırsınız ve sonraki birkaç yıl boyunca, hangi işiniz ters giderse gitsin, en azından kanepe sorununuzu çözmüş olduğunuzu bilirsiniz. Sonra aradığınız tabak takımı. Sonra hayallerinizdeki yatak. Perdeler. Halılar. Sonra o güzel yuvanızda kısılıp kalırsınız. Bir zamanlar sahip olduğunuz şeyler artık sizin sahibiniz olur.
İnsan sevdiklerini öldürür diye bir söz vardır ya; aslında bakın, insanı öldüren de hep sevdiğidir.
Reklam
Her akşam ölüyor ve her sabah doğuyordum.
İnsan, akşam yemek masasında anlatamayacağı hiçbir şeyi yapmamalıdır.
Yaşlılığın trajedisi insanın yaşlanması değil genç kalmasıdır.
Elbette belli bir mevkin, servetin falan var fakat mevki ve servet sahibi olmak her şey değildir.
Gözyaşının hiçbir faydası olmadığını anlamak için, Yahudilerin Kudüs’te yüzlerce yıldan beri her cumartesi günü başlarını dayayıp ağladıkları taşı ziyaret ediniz: Yüzlerce yıllık gözyaşı, bu ağlama duvarını bir santim aşındırmamıştır.
Reklam
Yere atıldığı zaman, aşık kemiğinin ne tarafı üste geleceğini hiç kimse bilmez, fakat üste gelen tarafa niyet tutmuş olanlara bizde dâhi denir.
İktidar fiilinin hortumu başarı yemi gevelemediği zaman, tersine kıvrılır ve üstündekini yutar.
1913’te bir Mustafa Kemal, yüzyıl sonrası için bile hayaldi, fantezi romanlarında bile yeri yoktu.
Bir yararı olmuyordu, kitaplardaki yaşamın tadını hiçbir şey vermiyordu.
Oysa bir kitapla özdeşleşmiş biri, okumaya ara vermek zorunda kalır da bir süre sonra yeniden başlarsa, alacağı keyfin büyük bir bölümü yiterdi, bir sürü ayrıntı unutulurdu, eskisi gibi içine girilemezdi kitabın.
143 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.