Dinin ahlaktan ayrılması dinin kendisinden ayrılması demektir. Ahlaktan kopuk bir fıkıh olmaz. Fıkhın ahlaktan ayrılması, ibadetlerin ahlaki gayelerden uzaklaştırılarak şekle indirgenmesi, müminler topluluğu için büyük bir musibet olmuştur.
Dinin sabiteleri ile değişkenlerini, adet ile ibadeti, yerel olanla evrensel olanı birbirine karıştırıyoruz. Dinin yüklemediği sorumlulukları insanlara yüklemeye kalkıyoruz.
Anlam krizine giren insan kendisini yalnız hissetmekte kendine yabancılaşmakta, belirsizlikler dünyasında kaos içerisinde bir hayat sürdürmekte, güvensizlik duygusuna kapılmakta sahipsizlik ve köksüzlük yaşamakta.