İnsan ideali kadardır. Yeryüzü hikâyesinde iz bırakabilmek için büyük ideallere sahip olmak gerekir. Hedefi olmayan hedef olmaya mahkûmdur. İdeali olmayan başkalarının ideallerine malzeme olacaktır.
Roger Garaudy kitabında şu çığlığı atıyor: Batı'yı ortaçağ karanlığından, barbarlıktan, cahillikten ve canlı cenazelikten dün İslam kurtarmıştı!
Bugün de gerekli gereksiz, yararlı yararsız ve hatta zararlı her bir şeyi imal eden ve insanlara bunları reklamlarla vazgeçilmez ihtiyaçlarmış gibi sunan, körü körüne üretip körü körüne tüketen ve tüketilen Batı'yı bu korkunç satmadan yine İslam kurtaracaktır!
Ya İslâm'ın eşsiz bilgeliği kültürü ve medeniyeti ile tanışıp onun kurtarıcı insanlık değerlerini paylaşacağız ya da yakın zamanda yok olacak ve batı toplumları ile birlikte bütün dünyayı da intihara sürükleyeceğiz.
Bundan böyle bütün dirilişlerin müjdecisi, İslam'ın destanıdır.
Çünkü İslam'ın destanı insanlık destanının muhteşem bir ânıdır.
(Arka kapak yazısı)
Yazarın bu eseri Müslüman olmadan evvel kaleme alması, İslam'ı bu kadar güzel yansıtması beni çok etkiledi. Yazarın bir batılı olup, batıyı ve sistemini tüm şeffaflığıyla eleştirmesi, batının islam ile bağnazlıktan kurtulduğunu dile getirmesi bana çok cesurca geldi. Yazarın ciddi bir birikimi var. Bir çok medeniyete en önemlisi İslam'a hakim olması bu esere dikkat verip, okunmaya değer kılıyor.
Aynı zamanda burada yazılanlar mutlak doğrudan ziyade yazarın kendi düşünceleri olduğunu da okurken es geçmemek gerekiyor. Zira bütün düşünceleri ve yazdıkları hakikattir, bu doğrudur ya da İslam'da vardır diyemeyiz. Okurken düşünerek, tartarak, inancımıza uyan kısımları alıp diğer kısımlarını bırakarak ya da araştırarak okunması taraftarıyım.
Eğer insan bizzat kendisi hariç her şeyi değiştireceğini iddia ediyorsa, onun yaptığı her devrim başarısızlıkla sonuçlanacaktır.
"Gerçek şu ki insanlar kendi iç dünyalarında değiştirmeden Allah onların durumunu değiştirmez."
|Ra'd, 11
Bugün İslam'a neler borçlu olduğumuzu bilmek, kesinlikle tarihçinin uzmanlık alanı, meraklısının hobisi veya hayalperestin zevki meselesi değil, aksine mutlu bir geleceğin kurulması için çırpınan, çabalayan ve fikirler üreten herkesin görevidir.
Hakikat Bilincinin Kaybı / Atasoy Müftüoğlu.
Daha önce Müftüoğlu'nun kaleminin tadına baktınız mı bilmem ama objektif ve harika tespitleri ile batıya kafa tutan, doğunun doğru yapayım derken yanlış yoldaki adımlarını gün yüzüne çıkaran bir yazar.
Her zaman sadece İslam'ın doğruluğunu savunan, hakikatin bilincini ararken, bilincini kaybeden insanların saf masumiyetlerini ve İslam'ı kullanan bir kesimi karşısına alıyor ve başlıyor konuşmaya. Bence siz de bu konuşmaya ortak olun.