Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kitaplarla Derin Bir Nefes

Kütüphanede karşı masamda iki kız oturuyor. Önlerinde YKS denemeleri, harıl harıl soru çözüyorlar. Ömrümün o aşamaları o kadar yakın geliyor ki... İster istemez o yaşlardaki halim soru çözüyormuş gibi hissediyorum. Halbuki aradan beş sene geçmiş. Ben değişmişim, dünya temelli değişmiş. Şimdi önümde yine bir şeyler var. Yine hayatımdaki bir başka aşamayı geçmek için çalışıyorum. Her şey değişiyor da çalışmak bâki kalıyor vesselam...
Reklam
Değer verdiğim birini kaybetmenin eşiğindeyim...Bu yolun sonunda ya hayatımın bir tarafı eksik kalacak ya da eskisinden daha güçlü ve mutlu olacağım. Kaybedersem kendi ellerimle bilerek kendimi bir hatanın içine attığım için acı çekeceğim. Kaybetmeyip eskisinden daha fazla bağlanırsam bugünüm, dünüm ve yarınım anlam kazanacak...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatımın belirli anları var. Bu anlarda "Evet, artık o dönüm noktasındayım" cümlesini kuruyorum. Elbette ben bu cümleyi kurar kurmaz o anlar tuzla buz oluyor. O dönüm noktasına yüklediğim bütün anlamlar da elimde kalıyor. Hayır bir iki kere yaptın elinde patladı, nedennn diğerlerinde de aynı umudu besleyip heyecanlanıyorsun. Benim kendime garezim var belli....
Dün doğum günümdü. Bir kritik yaptım. İki elin parmaklarını geçmeyecek olan yakın arkadaşlarım artık sadece 5 kişi olmuşlar. Buraya eklemediğim akrabalarım ve öğretmenlerim hatta annemin arkadaşları bile doğum günümü kutladı. Elbette kutlamayan arkadaşlarımdan nefret etmiyorum. Sadece verdiğim değerin karşılıksız olduğu gerçeğini hatırlatmış oldular. Sonuç ben kendi kardeşinin bile iyi ki doğdun ablacım demediği bir insanmışım...
Reklam
İlk hayal kırıklığınızı hatırlıyor musunuz? Ben dün gibi hatırlıyorum. Yıl 2006 Ankara'dan İstanbul'a yeni taşınmışız. Ailedeki ilk çocuk olmamdan dolayı dedemden dayıma kadar bütün yetişkinler oyun arkadaşım olmuş. Haliyle onları bırakıp İstanbul'da yaşamak benim için çok zordu. Fakat ilk hayal kırıklığım bu değil. Aynı yıl Eylül
Kendimi en eksik hissettiğim konu hakkındaki bir gerçeğin annem tarafından sesli dile getirilmesi kadar kırıcı bir şey yok. Zar zor toparladığım özgüvenim için ağır bir darbe oldu. Hani kargaya yavrusu şahin görünüyordu. Ben annem için kargadan da betermişim. Teşekkürler hayat. Kendimle barışma sürecim burada bitti...
Bugün ilk beyaz saç telimle karşılaştım. Sandığım gibi üzülmedim. Aksine uzun süredir yolunu beklediğim bir arkadaşım gibi davrandım ona. Bugün bütün o kahvelerin arasında saklanan bu tel, bundan 10-15 sene sonra yol arkadaşım olacak beyazın ilk habercisiydi çünkü. Kendimle barışmaya bir tanecik beyaz saçımdan başladım.
Yorgun ve düşünceliyim. İkisi yan yana gelince kısır döngüye giriliyor...
Oldukça kalabalık bir hayatım var ve bu kalabalığıma rağmen yalnızım. Çünkü en yakın arkadaşlarımı bile o yalnızlığa ortak edemem. Yapım bu. O yüzden ben içerden çürümeye mahkumum...Not: Canım arkadaşlarım depresyonda değilim ben 22 yıldır bu şekilde yaşıyordum zaten.
Reklam
Yine olduramamanın verdiği derin çaresizlik...
Tam hayatım yoluna giriyor diyorum, birden yaşadığım her şeyi yanlış anlamış olabileceğim şüphesi düşüyor içime. İşte o zaman saatlerim hatta saniyelerim zehir zıkkım oluyor...
Evliliğin statü kazandırdığına inanmazdım bu bayram şahit oldum. Yaşıtım olan evli kızların aile içindeki havalarına erişmemin imkanı yok. Yaa ben 22 yıldır bu ailedeyim geleli 1 yıl olmuş ne ara göz bebeği oldunuz da herkes sizinle görüşmek için can atıyor. Aynı aile geçen yıla kadar benim gelecek hedeflerimi sorup meraklanıyordu.... Gerçekten birden statüm düştü...
Bildiğim yanlışları yeniden yapmak harika oluyor. Batan umutlar kulübüne hoş geldiniz 😏
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.