Kya ve ailesi Kuzey Carolina' da insanlardan uzak olan bakanlıktaki bir kulübede yaşıyorlar. Bir süre sonra anne evi terk ediyor arıdan kardeşleri de teker teker evi terk ediyor. Babası ise kötü alışkanlıkları olan arada sırada eve gelen birisi. Fakat bir süre sonra oda Kya'yı o evde yalnız bırakıyor.
7 yaşlarında küçücük bir kızın tek başına yaşamayı nasıl öğrendiğine şahit oluyoruz kitapta. Okurken biraz "Jane Eyre" adlı kitaba benzettim. Her iki kitapta da bir kadının tek başına birşeyler başardığını gördüğüm için benzetmiş olabilirim.
Kitabı okurken Kya ile birlikte birçok duyguyu yaşadım. Aynı zamanda hiç bitmesin istemekle birlikte, heyecan içerisinde devamında ne olacak merakıyla sayfaların içinde kayboldum.
İnsanın yazma isteğini düşündüm o an. Zihninde bir dünya yaratarak kağıda dökme ve onu binlerce hatta milyonlarca insana sunma isteğini... İnsan neden yazar ?
Edebiyatçı olsaydım mesela... Edebiyatçılar bence bu dünyanın en büyük silahşorlerı... Silahları ise hiç şüphesiz hayatları boyunca kelimelerle yaptıkları savaştan galip gelen kalemleri... Kan yerine silahlarından mürekkep damlayan kahraman ordusu onlar!