Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hakan Korkmaz

#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: Osmanlı Devleti’nin 36. ve son padişahı Sultan Mehmet Vahdettin’in vefatı (1926) Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi… (Âl-i İmrân, 3/159) Diyanet Takvimi Arka Yüz: ÂDÂB: DİNİN GEREKLİ, AKLIN GÜZEL GÖRDÜĞÜ DAVRANIŞLAR Edep kelimesinin çoğulu olan âdâb, fıkıh terimi olarak Hz. Peygamber’in ara sıra yaptığı işler, davranışlar karşılığında kullanılır. Hüküm bakımından gayr-i müekked sünnet gibidir. Yapan sevap kazanır, yapmayansa günaha gir- mez, kınanmaz. Bu yüzden âdâb sayılan davranışlar, farz ve vacibe bir ilave olduğu için nafile, Allah ve Resûlü tarafından teşvik edildiği için müstehap, karşılığında sevap va’dedildiği için mendup, dinî bir mecburiyet olmaksızın yapıldığı için tatavvu, yapanın ahlaki kemalini arttırdığı için fazilet diye adlan- dırılmıştır. Fertlerin yaşayışlarına ve ilişkilerine ortak bir tarzda hâkim olan, aksine davranışların yerine göre ayıp sayılarak kınandığı ahlaki ve toplumsal kuralların tamamına hukukta umumi âdâb denir. Hadis kitaplarında da müstakil başlıklar altında yer alan “Kitâbü’l-edeb” veya “Kitâbü’l-âdâb” bölümlerinde, Hz. Peygamber’in yaşayışı, ferdî ve sosyal ilişkilerde dinen uyulması gereken hususlar, bu konuda Hz. Peygamber’in emir ve tavsiyeleri bulunur. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
Reklam
#şiir
Nerde yüreği tertemiz uyanık insan? Nerde güzel düşünceler ardında koşan? Herkes kendi kafasının kulu kölesi: Hangi Allah’ın kulu, nerde o kahraman? - Ömer Hayyam
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: “Her doğan çocuk fıtrat üzere doğar. Sonra anne ve babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecûsî yapar.” (Buhârî, Cenâiz, 92) Müminin durumu ne hoştur! Allah’ın takdir ettiği her şey mutlaka onun hayrına olur. (İbn Hanbel, Müsned, V, 25) Diyanet Takvimi Arka Yüz: MUTLULUK SEBEBİ: ŞÜKÜR Mümin, Rabbine olan minnettarlığını bütün varlığıyla hisseder, dile getirir ve gösterir. Kalbiyle şükreder; Rabbini daima gönlünde taşıyarak O’na karşı borçlu olduğunu bilir. Diliyle şükreder; Rabbini her an övgüyle anar. Bede- niyle şükreder; elini, dilini, gözünü, kulağını iyi işlerde kullanarak her türlü çirkinlikten uzak tutar. Mümin bilir ki aklın şükrü iman etmek ve faydalı bilgi üretmek, ilmin şükrü bildiğini öğretmek ve uygulamak, malın şükrü ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak, sağlığın şükrü ise hayırlı bir insan olmak için çalışıp çabalamaktır. Peygamber Efendimiz buyurur ki; “İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükretmez.” (Tirmizî, Birr, 35) O hâlde mümin, kendisine yapı- lan hiçbir iyiliği küçük görmez; nankörlük ve kibir göstermez. Anne babası, eşi ve çocukları başta olmak üzere, iyilik gördüğü herkese teşekkür etmekle mutlu olur. Rabbimiz, Şekûr’dur, yaptığımız faydalı işleri ödüllendirir. Hırslı ve açgözlü davranmayan, kanaatkâr ve nimete razı olan kullarını sever. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: “Allah’ım! Bana helal rızık nasip ederek haramlardan koru! Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme!” (Tirmizî, Deavât, 110) Onlar öyle kimseler ki, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namaz kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah için) harcarlar. (Hac, 22/35) Diyanet Takvimi Arka Yüz: KOLEKTİF ŞUURUN İFADESİ: CEMAATLE NAMAZ Kardeşlik ruhunu, dayanışmayı ve gönüller arasında köprüler kuran nice hasletleri davranış ve tutuma dönüştüren eylemlerden biri de namazı cemaatle kılmaktır. Allah Resûlü (sas), camiye gitme niyetiyle evinden çıkan kişinin attığı her iki adımdan birinin kendisine sevap olarak yazılırken diğerinin bir günahı sileceğini müjdeleyerek cemaatle namazın önemini ortaya koyar (Nesai, Mesacid, 14). Cemaatle namazın va’dettiği rahmet iklimine sadece erkekler değil, kadın- lar ve çocuklar da davetlidir. Hz. Peygamber’in sireti boyunca her kesimden insan bu davetin muhatabı olmuştur. Çünkü cemaatle namaz sadece bireysel olarak mümini değil, birlik ve dayanışma bağlarını canlı tutarak toplumu da besler. Müminleri Rahmân’ın huzurunda tek bir istikamette birleştirerek onları statülerden soyutlar ve eşitler. Gönüller kenetlenir, ‘ben’ bilinci yerine ‘biz’ bilinci kalplere nakşolur. Diriltici bir ruhun ifadesi olan cemaatle namaz, Hak yolunda omuz omuza vermenin en güzel yollarından biridir. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
#adalet
Liyakatin bittiği yerde, yalakalık başlar. Torpilin olduğu yerde adalet çöker. Adaletin çöktüğü yerde hiçbir şey kalmaz. Kurum ve kuruluşlar, vakıflar, dernekler vs malesef çürümeye mahkumdur. Toplumun çürüdüğü yerde devlette çürür.
Reklam
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: Türk Dil Bayramı Karamanoğlu Mehmet Bey Türkçeyi resmî dil ilan etti. (1277) Aile Haftası (13-19 Mayıs) Ben, (sadece) (iyi), güzel ahlakı tamamlamak (uygulamak) için gönderildim. (İbn Hanbel, Müsned, II, 381) Diyanet Takvimi Arka Yüz: ALLAH’IN SON PEYGAMBERİ: HZ. MUHAMMED (SAS) Hz. Muhammed Mustafa (sas), Allah (c.c) tarafından insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkarmak üzere, âlemlere rahmet olsun diye gönderilmiş son pey- gamberdir. Sevgili Peygamberimiz, insanlara en güzel örnek olabilmek için Kur’an-ı Kerim’i kendisine ahlak edinmiştir. Onun bu güzel ahlaki özellik- lerinden bir kısmını Hz. Ali (ra) şöyle anlatmaktadır: Allah Resûlü (sas) her zaman güler yüzlü, yumuşak huylu ve nazikti. Asla kötü huylu, katı kalpli, bağırıp çağıran, çirkin sözlü, kusur bulucu ve cimri değildi. Hoşlanmadı- ğı şeyleri görmezlikten gelir; kendisinden beklentisi olan kimseleri hayal kırıklığına uğratmaz ve onların isteklerini tamamen boşa çıkarmazdı. Üç şeyden titizlikle uzak dururdu: “Ağız kavgası, boşboğazlık ve mâlâyânî.” Şu üç şeye de özellikle dikkat ederdi: hiç kimseyi kötülemez, kınamaz ve hiç kimsenin ayıbı ile gizli taraflarını öğrenmeye çalışmazdı. Hanımlara karşı son derece kibar ve nazik, aile fertlerine karşı çok şefkatliydi (Tirmizî, Şemâil, 160). T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
#ayet
Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse Allah onu, zemininden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır; orada devamlı kalıcıdırlar; işte büyük kurtuluş budur. (Nisâ, 4/13)
#ayet
“Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi saptırma, bize tarafından bir rahmet bağışla. Hiç kuşku yok, lütfu bol olan yalnız sensin.” (Âl-i İmrân, 3/8)
#ayet
Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir imtihandır; büyük mükâfat ise Allah’ın katındadır. (Tegâbün, 64/15)
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in vefatı (2015) Kulun Rabbine en yakın olduğu (an) secde hâlidir. Öyleyse (secdede iken) çokça dua ediniz. (Müslim, Salât, 215) Diyanet Takvimi Arka Yüz: MESBUK: NAMAZA SONRADAN YETİŞEN KİMSE Sözlükte “başkalarını geride bırakmak, geçmek” anlamındaki sebk mas- tarından ism-i mef‘ûl olan mesbûk kelimesi “geçilen, geride kalan kimse” demektir. Fıkıh terminolojisinde mesbûk ilk rekâtı kaçırdıktan sonra imama uyan kimseyi ifade eder. Mesbûk, cemaatle kılınan namaza baştan yetişemeyip ilk rekâtın rükûundan sonra imama uyan kimse demektir. İmam ile birlikte “sübhanallah” diyecek kadar rükûda bulunmayan kimse o rekâtı kaçırmış sayılır. Mesbûk, imam selam verince -sehiv secdesi yapmazsa- beklemeden ayağa kalkar ve cemaatle kılamadığı rekâtları tek başına tamamlar. Mesbûk, imamla birlikte kılamadığı rekâtları kılarken, tek başına namaz kılan kimse gibidir. Sübhaneke, Fatiha ve zammı sureleri tek başına namaz kılarken nasıl okuyorsa öylece okur. Kılmadığı rekâtları tamamladıktan sonra namazını bitirip selam verir. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
Reklam
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: II. Dünya Savaşı sona erdi. (1945) Vakıflar Haftası (8-14 Mayıs) Bugün Greenwich saati ile 03.22’de içtima, 16.19’da Ru’yet olacak ve hilal ilk defa Asya Kıtası’nın ortasından itibaren görülmeye başlayacaktır. De ki: İster ona inanın ister inanmayın! Çünkü o (Kur’an) daha önce kendilerine ilim verilenlere okununca, hemen yüzüstü secdeye kapanırlardı. (İsrâ, 17/107) Diyanet Takvimi Arka Yüz: OSMANLI’DA KADINLARIN KURDUĞU EĞİTİM VAKIFLARI Osmanlı’da kadınların kurduğu vakıflar çok geniş bir yekûn tutar. Dinî ku- rum ve hizmetler, sağlık ve sosyal hizmetler, bayındırlık ve beledi hizmetlere yönelik vakıflar kuran kadınlar, eğitim ve öğretim hizmetleriyle ilgili vakıflara da ağırlık vermişlerdir. Eğitim kurumları inşa etmeleri ya da var olan eğitim kurumlarının çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak için tasaddukta bulunmaları Osmanlı kadınlarının şefkatini, merhametini, eğitimli bir nesil yetiştirme bilincinde olduklarını göstermektedir. Örneğin, Valide Sultan ve Hanım Sultan vakıfları, Osmanlı kadınlarının cömertliğinin bir göstergesi olmuş, halkın gözünde yöneticilerin prestijlerini ve meşruiyetlerini artırmıştır. Hürrem Sultan, Haseki semtinde, bünyesinde bir medrese ve mektebin de yer aldığı bir külliye inşa ettirmiştir. Bezmiâlem Valide Sultan da kurduğu vakıf kütüphanesi ve eğitim kurumlarıyla ön plana çıkmıştır. Nurbanu Sultan Üsküdar’da içinde bir medrese de bulunan Atik Valide Külliyesi’ni Mimar Sinan’a yaptırmıştır. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
#takvim
Takvim “Allah’ım! Sen selamsın. Selamet de sendendir. Ey celal ve ikram sahibi! Sen münezzehsin, sen yücesin” (Müslim, Mesâcid, 135) Biriniz dua ettiği zaman, Allah’a hamd ve sena ile başlasın, sonra Peygambere salât ve selam etsin, sonra dilediği duayı yapsın. (Ebû Dâvûd, Salât, 358) KULUN ÜMİDİ OLARAK DUA Bir kulluk eylemi olan dua, Yaratan’ın karşısında insanın zayıflığını itiraf edip O’ndan yardım dilemesi, hata ve kusurlarının bağışlanmasını isteme- sidir. Korku ile ümit arasında gidip gelen bir süreç olan hayatta sevinçler ve mutluluklar olduğu gibi zorluklar da bulunmaktadır. Gücü sınırlı bir varlık olan insan, bu dünyaya ve ahirete dönük umutlarını taze tutmak için güçlü bir dayanağa ihtiyaç duyar. Bunun için dua ile en yüce makama yönelerek O’na sığınır, O’na yalvarır, kalbinden geçenleri O’na açar. Rabbini bilen insanın en kıymetli yönü O’na yönelmesidir. Hz. Peygamber; “Allah katında duadan daha kıymetli bir şey yoktur.” (Tirmizi, Deavat, 1) buyurarak insanın Rabbi’ne ihlaslı yönelmesinin ve yakın bir bağ kurmasının en güzel vesilesi olarak duanın değerine işaret eder. Mümin, rahat zamanlarında da Allah’a hamd ederek dua etmeli, dualarına diğer insanları da katmalı ve her daim bağışlanma dile- melidir. Çünkü Allah, her daim kimsesizlerin kimsesi, ümitsizlerin ümididir.
#ayet
Diyanet Takvimi Ön Yüz: Hıdırellez-Hızır günlerinin başlangıcı (186 gün) Andolsun biz Mûsâ’ya apaçık dokuz mucize verdik. Haydi İsrâiloğulları’na sor; Mûsâ onlara geldiğinde Firavun ona, “Ey Mûsâ” demişti, “Senin büyülenmiş olduğunu düşünüyorum!” (İsrâ, 17/101) Diyanet Takvimi Arka Yüz: MUCİZE: PEYGAMBERLERE VERİLEN OLAĞANÜSTÜ LÜTUF Sözlükte âciz bırakan anlamına gelen mucize; peygamberlere Allah tarafın- dan bahşedilen, onların peygamberliğini kanıtlayan ve diğer insanları da bir benzerini meydana getirmekten âciz bırakan olağanüstü olaylar şeklinde tarif edilmektedir. İslam âlimleri mucizeleri amaçları bakımından üçe ayırmıştır: a) Hidayet Mucizeleri. İnkârcıların gözü önünde ve onları acze düşürecek şekilde zuhur eden, meydan okuma şeklindeki mucizelerdir. Hz. Mûsâ’nın asası ile parıltılı eli, Hz. Muhammed’in Kur’an mucizesi gibi. b) Yardım Mucizeleri. İnananların ihtiyaçlarını gidermeye yönelik olarak zuhur eden ilahi yardımlardır. Hz. İsa’nın gökten yiyecek dolu bir sofra indirmesi, Bedir ve Hendek gazvelerinde meleklerin Müslümanlara yardım etmesi gibi. c) Helak Mucizeleri. Peygamberlerin birçok delil sunmasına rağmen inanmamakta ısrar eden inkârcıların cezalandırılmasına yönelik mucizelerdir. Lût kavminin zelzeleyle, Firavun ve ordusunun denizde boğulmak suretiyle yok edilmesi bu tür mucizelere örnektir. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: Kasım günlerinin sonu Allah’ım! Gazabından rızana, cezandan affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana tüm övgüleri saysam yine de bitiremem. Sen kendini nasıl övdüysen öylesin. (Müslim, Salât, 222) Diyanet Takvimi Arka Yüz: MÜMİNLERİN ANNESİ: HZ. ÂİŞE Hz. Ebû Bekir ve Ümmü Rûmân’ın kızı olan Hz. Âişe’ye, yaşam sevincini yüreğinde taşısın ve uzun ömürlü olsun diye Âişe ismi verilmişti. Eşinin Âişe’siydi o, sıddıkası, beyaz tenli al yanaklı Hümeyra’sı, Rabbinin temize çıkardığı Müberra’sıydı. Allah Resûlü’ne insanların en sevimlisini sorduklarında verdiği cevaptı Âişe (ra). Cebrail’in selam verdiği kadındı. Müminlerin annesiydi. Hz. Peygamberin vefatına kadar yanında olan Hz. Âişe, en fazla hadis rivayet eden dördüncü sahabiydi. Yaşadığı olaylarla bazı dinî hükümlerin düzenlenmesine de vesile olmuştu. Örneğin ka- tıldığı askerî seferde gerdanlığını kaybetmişti. Onun gerdanlığını ararken süre uzamıştı ve konaklama alanında su yoktu. Sabah namazı vaktinin geçecek olması oradakilerin canını sıkmıştı. Hz. Ebû Bekir, bu duruma sebep olduğu için kızına çıkıştı. Bunun üzerine su bulunmadığı zaman teyemmüm yapılmasını bildiren ayet nazil oldu. Peygamberimizden sonra kırk yedi yıl daha yaşamış olan Hz. Âişe Medine’de rahmet-i Rahman’a kavuştu. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
861 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.