Hocaya yaşını sormuşlar, 'Kırk dört' demiş. Çevresinde ki biri, 'Hocam, 5 sene önce yaşını sorduklarında da sen kırk dört dedin, bu nasıl iştir,' deyince, Hoca 'Erkek adam sözünden dönmez,' demiş.
Hayat sen plan yaparken yaşadıklarındır derler.
Kitap, kahramanın ve ailesinin hiç ummadıkları şeyleri karşısına çıkarırken yaşadıklarını bizlere aktarıyor. Bu beklenmedik olaylar karşısında nasıl mücadele edildiğini, umudun kaybedilmediği ve her ne olursa olsun yaşamanın insana verilmiş bir hediye olduğunu bizlere gösteriyor.
Kitaptan bir alıntı paylaşmak istiyorum:
'Artık yaşamak istemiyorum!'
Şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım, hemen kolunu tuttum.
...
'Ne olursa olsun mantıklı düşünmek zorundasın. Ölüler hep dirilmek ister. Sense hala hayattasın ve mücadele ediyorsun, ölemezsin. Hayat sana anne ve babandan bir hediye. Eğer yaşamak istemiyorsan bunu önce onlara sormalısın.'
Bu güzel kitabı okuyan ve okumak isteyen herkese keyifli okumalar dilerim.
Koşmak zorunda değilsin, düşersen kalkmak zorunda değilsin. Düştüysen bir süre çayır çimenin tadını çıkar. Sana sürekli koşmanı söylüyorlar. Bense sadece annenin çocukluğunda söylediği bir sözü hatırlatacağım: Koşma, düşersin!
-Kemal Sayar
Kendi kalbine bakamayanın yaşamı bulanıktır; kendi yüreğine bakabilme cesareti gösterenler gönlünün muradını keşfedenlerdir. Dışarıya bakan rüya görür, hayal dünyasında kaybolur; içeriye bakan uyanır, kendini keşfeder.
Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek,
Dünyanın en zor savaşını vermek demektir.
Bu savaş bir başladı mı, artık hiç bitmez!