Melike keygeldi

Melike keygeldi
@Kygldmelike
Matematik öğrenmek, öğretmek birde kitap okumak için programlandım
Matematikçiniz
MSGSU
Istanbul
8 reader point
Joined on October 2017
Varlığım yorganın altında da, insanların arasında da hep aynıydı. Acılar içinde dünyanın bilincine varmış durumdaydı. Gün mutluluk gibi doğmak bilmiyordu. Bütünlüğünü koruyarak acı çekenlere ne mutlu! Sıkıntı çekseler de tuzla buz olmayanlara, inançsizken bile inananlara ve artniyetsizce güneşin altına serilebilenlere
Reklam
"Maziye ait her şeye merhamet beslememin nedeni, onların terk edilmiş olduklarını görmemdendir"
"Size büyük haksızlıklar yapıldığında, vakit kaybetmeden buna beş küçük haksızlık daha ekleyin! Tüyler ürpertici bir şeydir haksızlığa tek başına katlananı seyretmek. Paylaşılmış bir haksızlık bir yarım haktır. Ve haksızlığı ancak taşınabilecek durumda olan yüklenmelidir. Nihayet kardeşim, yalnızlara haksızlık yapmaktan sakının! Yalnız kişi nasıl unutabilir ki? Ve nasıl karşılık verebilir ki? Sakinin yalnız kişiyi kırmaktan! Eğer kırarsanız da onu öldürün o zaman!"

Reader Follow Recommendations

See All
"Eğer erdemli ve iyi bir insanla karşılaşırsan, onu kendinden uzaklaştırma; onu onurlandır, onu öyle onurlandır ki, senden kaçamasın ve bir keşiş gibi saklanmak, bir mağaraya yada senin ihanetinden uzak başka ıssız bir köşeye sığınmak zorunda kalmasın." Leonardo da Vinci
"Siz ki, terbiyeye kültüre, uygar insan olmaya meraklısınız - burada da haklisiniz, gerçekten öyle olabiliyorsanız eğer- söyleyin bakalım, hangisi daha uygar, daha ince, daha erkekçe bir davranış: Bir kadını terk etmek mi, yoksa aldatılmış bir kadının elinden tutmak mı?" Vincent Van Gogh
Reklam
"Mene, Tekel, Peres! Düşüncesiz olmayın! Solucanlar gibi kendi küçük işleriniz ve önemsiz kaygılarınızın çevresine üşüşerek, bunların arasında kaybolmayın! Devletinizin temellerini nasıl sağlamlaştırabileceğinizi, halkınızın eğitim ve kültür düzeyini nasıl yükseltebileceginizi düşünün."
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak konumundan yüksek bir davranışa layık görülemez. Yabancı bir devletin koruyup kollayıcılıgını kabul etmek, insanlık vasıflarından yoksunluğu, güçsüzlük ve miskinliği itiraftan başka birşey değildir. Gerçekten de bu seviyesizlige düşmemiş olanların, isteyerek başlarına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez. Halbuki Türkün hassasiyeti, gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!.. O HALDE YA ISTİKLAL YA ÖLÜM!
Nasıl olur da bir insanin ardindan yazılacak mersiye ona sağlığında okunabilirdi? Bir acı nasıl yaşanmadan kaleme alınabilirdi? "O da bisey mi?" diye gülümsedi Hâmid: "Ben Makber ile Hacle yi aynı zamanda, ayni odada, aynı masanın iki başında yazdım. Biri mâtemin şiiridir; öteki neş' enin..." Çelişkiyi, mahcup olunacak bir zaaf değil, ıftihar edilecek bir ganimet gibi taşıyordu ruhunda..
Türkiye'nin tarihi, kültürel müesseselerine dönmesi gerekir. Dinine karşı daha soğukkanlı, daha anlayışlı bakmak zorundadır. Çünkü bu din sadece onu tehtid eden dış kaynaklı yobazların(!) dini değil, büyükannenin dinidir. Dahası büyükannen kadar sıcaktır, yakındır, senindir. Bir takip dini akımların arkasında dış mihraklar bulunabilir ama düşün ki Islam ilk önce senin ecdadının dinidir..... Osmanlının çöküşünden küllerinden yeniden doğan Cumhuriyete..