Dönemin ünlü şahısları Josef Breuer, Sigmund Freud, Lou Andreas-Salome kitabın yan karakterlerini oluşturuyor.
Nietzche’yi, yalnızlığı seçmiş, acıları ile barışık, tek bir valizi ile hasta vücudunu taşıyamaz halde “Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır” gibi sözleri okuru, herkeste bulunan karanlık bir durumlardan kendisinden çıkarımlara itiyor. Nietzsche’nin izine düştüğümüzde ise Nietzsche’nin mental rahatsızlıklarını, filozofik yaklaşımıyla irdelemesi sayesinde, okurun hayattaki gerçek düşmanın, insanin kafasında kurduğu saplantıların aksine, zaman ve ölüm üzerine duyulan kaygılarından ibaret olduğunu ortaya koyuyor.
Kişinin elinden asla alinamyacak olan seçmedeki gücünü kullanıldıkça, insanı özgür kılacağını ve kendi içindeki doğrulara ulaşacağını kanıtlar niteliğindeki bu kitap, okuru kendini eleştirmeye yönlendiriyor adeta...