Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mukaddes

Sabitlenmiş gönderi
Bu dünyanın içinde sürgündeyim ben, Bir mülteciyim ve hiçbir insan oğlu ruhumun dilinden anlamaz.
Reklam
"Öyle, büsbütün korkağım, Lola, savaşı ve içinde ne varsa hepsini reddediyorum... Ben savaş var diye üzülmüyorum... Ben kaderime razı olmuyorum... Ben bu konuda sızlanıp durmuyorum... Onu olduğu gibi reddediyorum, içindeki insanlarla birlikte, onlarla, onunla hiçbir alışverişim olsun istemiyorum. İsterlerse dokuz yüz doksan beş milyon kişi olsunlar ve ben tek başıma kalayım, yine de haksız olan onlar, Lola, haklı olan da benim, çünkü ne istediğini bilen bir tek ben varım: ben artık ölmek istemiyorum."
— Gerçekten deli olduğunuz doğru mu, Ferdinand? diye sordu bana, bir Perşembe günü. — Öyleyim! diye itiraf ettim. — O halde, burada sizi tedavi edecekler, değil mi? — Korkunun tedavisi yoktur, Lola.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yarın, onlar için de çok uzaktı, fazla bir anlamı yoktu, böyle bir yarının. Hepimiz için söz konusu olan, özünde bir saat daha yaşamaktı, üstelik, her şeyin cinayete indirgendiği bir dünyada, tek bir saat bile başlı başına bir olguydu.
Top, onlar için gürültüden ibaretti. İşte bu yüzden savaşlar sürüp gidebiliyor. O savaşın içindekiler bile, savaşırken onu imgeleyemiyorlar. Karınlarına kurşunu yemişken bile yoldan geçerken “hâlâ işe yarar” buldukları eski sandaletleri yerden toplamaya devam edebilirlerdi. Çayırda yan yatmış koyun da böyledir işte, bir yandan can çekişir bir yandan otlanmaya devam eder.
Reklam
O zamanlar çocuktum, korkutuyordu beni hapishane. Çünkü o zamanlar daha insanları tanımamıştım. Artık asla onların laflarına, düşüncelerine kanmayacağım. Asıl korkulması gereken insanlardır, sadece onlar, daima.
Bu öldürülme mesleğini icra ederken nazlanmanın âlemi yoktur, sanki yaşam kaldığı yerden sürüyormuş gibi davranmak gerekir, en zor olanı da budur zaten, bu yalan.
Her alanda, asıl yenilgi, unutmaktır, özellikle de sizi neyin gebertmiş olduğunu unutmak, insanların ne derece hırt olduklarım asla anlayamadan gebermektir. Bizler, mezarın önüne geldiğimizde, boşuna şaklabanlık yapmaya kalkışmamalıyız, öte yandan, unutmamalıyız da, tek sözcüğünü bile değiştirmeden her şeyi anlatmalıyız, insanlarda gördüğümüz ne kadar kokuşmuşluk varsa, hepsini, sonra da yerimizi sıradakine bırakıp, uslu uslu inmeliyiz deliğin içine. Tüm bir yaşamı doldurmaya yetecek bir uğraştır bu.
Mukaddes

Mukaddes

, bir kitabı okumaya başladı
Gecenin Sonuna Yolculuk
Gecenin Sonuna YolculukLouis Ferdinand Celine
8.5/10 · 4.099 okunma
282 syf.
·
Puan vermedi
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig
8.2/10 · 56bin okunma
Reklam
Kaçıp gitmek istediğiniz yerin kaçtığınız yerle aynı olduğunu görmek tam bir aydınlanmaydı. Hapishanenin bir yer değil, bakış açınız olduğunu anlamak.
Hayatını acı çektiği için değil, acıyı dindirmenin bir yolu olmadığına kendini inandırdığı için bitirmek istediğini anlamıştı.
"Geçenlerde biri bana esas sorunumun sahne korkusu olmadığını söyledi. Esas sorunum hayattan korkmakmış. Ve biliyor musunuz? Gayet haklıydı. Çünkü hayat korkulacak bir şey; korkutucu olmasının bir nedeni var ve o neden de şu: Hangi dalın gittiği yolu seçersek seçelim, yine o çürümüş ağacız. Ben hayatta çok şey olmak istedim. İstemediğim şey yoktu. Ama hayatınız çürümüşse, siz ne yaparsanız yapın, yine çürümüş kalacak. Rutubet her şeyi baştan sona çürütür..."
Kömürün de, elmasın da karbon olduğunu ama kömürün hiçbir basınç altında elmasa dönüşemeyecek kadar katışıklı bir karbon olduğunu söylemedi. Bilimsel olarak, kömürseniz kömür kalırdınız. Belki de hayattan alınması gereken esas ders buydu.
1.395 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.