Tanrı, kişiyi içindeki dürüst ve dürüst olmayan olasılıklarla yaratıp orada durur. İnsanın bağlantıları da bu olasılıklardan birini geliştirir. Sonuç ona göre ya dürüst ya da dürüst olmayan biridir.
"Keşke doğarken herkesin eline bir falcı küresi verseler ...İçinde yaşamöykün olsa ...Baştan sona seyretsen,beğenmezsen yaşamöykünü değiştirme şansın olsa ...
Tan kollarına yapışan susineklerini kovdu.Güldü.
-"Benim öykümü kimse almazdı...Bende almazdım."
-"Alınmayan öyküler öykü çöplüğünde yakılsaymış."
-"Yok,yok ...Bazı terziler varmış,öykülerin acıklı yerlerini kesip iyileştirirlemiş."
Evde iki resmini de karşıma alarak saatlerce bakıyorum ve bu saadet beni adeta sarhoş ediyor. Sevinçten ağlamak istiyorum. Ben son zamanlarda her şeyden ümidimi kesmiş, kendimi gülen, oynayan hayattan ayırarak birkaç türlü kitabın arasına atmış bulunuyordum. Sen bu karanlık ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi, kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin. Ben bu kadar bol hayat ve saadet yağmuru altında kendimi unutmuş gibiyim. Şimdi ömrümün bir tek gayesi var: bir gün evvel sana kavuşmak, seni kollarımın arasına almak, güzel, temiz yüzüne saatlerce, senelerce hiç doymadan bakmak. Ancak o zaman tam neşeli, senin istediğin gibi neşeli olabileceğim.
Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku... Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz.
Şunu esas kabul etmeliyiz ki insanların hemen ekserisi yalnız kendilerini düşünürler. Dünyadaki bütün felaketlerin, uygunsuzlukların, bayağılıkların sebebi işte bu her şeyden evvel kendini düşünmek illetidir. İlk bakışta insana bir kurnazlık ve akıllılık gibi görünen bu hal hakikatte aptallıktır. Çünkü dünyada bir insanın başka bir insanın yardım ve alakasına muhtaç olmadan yaşaması mümkün olmayacağına, hatta en kötü hayvanlarda bile birbirlerine yardım hissi mevcut bulunduğuna göre, sadece kendini düşünmek ve başkalarının da böyle yapmasını istemek kendi kendisinin kuyusunu kazmaktır. İnsan başkalarına yardım ettiği, başkalarını sevdiği kadar yükselir. Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir. Hatta mukabele edilmesini bile beklemeden sadece sevmek.
Krallar yalnız savaşı düşünürler, bense bu sanatları ne anlarım, ne de anlamak isterim. Yalnız barışa yararlı sanatlar kralların pek umurunda değildir. İş yeni ülkeler kazanmaya geldi mi, bütün yollar iyidir onlar için: Din, iman akıl dinlemezler; ne günaha girmekten çekimirler, ne kan dökmekten. Buna karşılık kazandıkları memleketlerin halkını iyi yönetmekle pek uğraşmazlar.