Gerçekten onlar bu dini uyanık hâlde ve hatta rüyalarında dahi büyük bir gayret ve çetin bir cihad ile yaşıyorlardı. Allahuekber! Onlar Allah'ın elçisini çepeçevre saran, uyanıkken,uyurken ve hatta rüyalarında dahi O'nu dert edinen kimselerdi.
Nafile namazlar arasında en çok sabah namazının sünneti olan bu iki rekatı kılmaya özen gösterirdi. Ve bu iki rekat hakkında şöyle buyururdu : Sabah namazının iki rekat sünneti bana dünya ve içindekilerden daha sevimlidir.
Mantıklı olmayan düşüncelere mantıklı cevaplar sunarak onlardan kurtulamazsın . Seni rahatsız eden düşünceyle savaş için harcadığın her çaba karşı tarafı daha da güçlü hale getirecektir.
Belki içinden , karşı taraf beni anlamıyor diyeceksin , doğru belki de hiç anlamayacak seni. Ama burada önemli olan senin kendini ifade etmen , karşı taraf seni anlamasa da.
Diyelim ki işin sonu her halükarda kötü bitecek . O zaman iki ihtimal var : Ya şu anın keyfini çıkarırsın ve problemle karşılaşınca üzülürsün ya da şu anını da mahveder ve olayla karşılaşınca yine üzülürsün.
Kötü şeyler herkesin başına gelir. Önemli olan bundan sonrası . Ya oturup durmadan kendine acırsın ya da canının acımasına rağmen kalkarsın ve yola devam edersin.