Sen beni bir çölden aldın uçsuz bucaksız mavinin içine, bu denize getirdin. Sonra beni bu küreksiz sandalda bıraktın gittin. İşte şimdi benim yazdığım bu yazılar bu şiirler boğulduğum denizinde attığım kulaçlardır. Yazdıkça biraz daha nefes alıyorum. Daha derine inersem ölürüm, yazmayı bırakırsam nefessiz kalırım.