Acı bir tat kapladı dudaklarımı, unutulmuşluğun acı tadı: Eğer rüzgâr, bastığımız yerlerde bizden kalan son izleri de yok edecekse, neye yarardı yaşamak?
Sayfa 17 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Beri gel beri gel gözümün nuru
Bu kadar parayı sana kim verdi?
Bazı fukaraya bulma kusuru
Mesti kundurayı sana kim verdi?
**
Anandan doğanda kürkün var mıydı?
Üryan gelmedin mi börkün var mıydı?
Torba torba mecidiyen var mıydı?
Tükenmez parayı sana kim verdi?
**
Kuş tüyü döşekte yattın uzandın
Günde yüz bin türlü giydin özendin
Aferin aklınan sen mi kazandın
Bütün bu tarlayı sana kim verdi?
**
Dinle Ruhsati'yi ne diyem sana
Sana bir öğüttür sanma ki çene
Çalışmayla verse verirdi bana
Bu köşkü sarayı sana kim verdi?
#Ruhsati
Hiç koskoca çınarın tepesi, rüzgarda gürleye gürleye, gökte uçan bir bulutun hayatını yaşarken, ta aşağıdaki toprağa abanmış uyuz ayrıkotuna eğilip bakar mı?
... Bizimse vedalaşacak kimsemiz yoktu. Elvedalar bile salon mobilyaları gibi, ancak dünyalığı yolunda olanların kendilerine peşkeş çekebilecekleri bir lükstür.