“Kadınlar Mektebi”, Moliere’in ilk büyük komedisidir. Bunu yazdığında Moliere kırk yaşını doldurmuştur. Bu büyük çaplı eser, kendi rakiplerini yani yazar ve aktörleri çok sinirlendirdi. Hepsinin amacı Moliere’i güçsüz bir sanatçı olarak göstermekti ama o kaleminden de anlayacağımız kadarıyla kalemi güçlü olan bir yazar olmakla beraber, onu eleştirenleri resmen ensesinden tutup onlara sahnesinden akıl yoluyla hayatın gerçeklerini anlatmıştır.
Çoğu kısımda bu gerçekçilikten rahatsız olur, çünkü çoğu bu sayede kadınları elde eder ve elinde tutar.
Moliere’den biraz daha bahsedersek onun yaratıcılığı ve gerçekliği eserlere yansıtması bazılarını güldürürken bazılarını sinirlendirir. Çünkü o kadar iyi bir dil ile anlatır ki adeta sahnede çıplak şekilde hissedersiniz. Bu başarısı sevebiyke rakibleri onu abartı şekilde hiçbir şeyden sakınmayarak eleştirmeye başladı. Ve Moliere Kadınlar Mektebi’nin Eleştirisini yazıp oynadıktan sonra saldırılar hızla arttı. Yalnız hakiki sanattan anlayan bazı kişiler bunların arasında Kral XIV. Louis de vardı Kadınlar Mektebi’ni ve Moliere’i savundular.Dostu da onları takmamasını ve Kadınlar Mektebi’nin, dönemin komedi anlayışını alt üst ettiğini ve komedi yeni bir devrim yaptığını söylüyordu. Moliere’in yaptığı yenilik insanları, hayatı anlamak gayretindedir. Moliere kuvvetini hayatın kendisinden alır. Moliere bu eserde anlattığı asıl şey gençliği cehalet içinde bırakmanın tehlikeli bir unsur olduğu, bu usulü kullananlar, eninde sonunda yaptıklarının cezasını çekmeye mahkûmdurlar der.