Olmayan!
Hayat bir tür kendine katlanma sanatı, insanın en yalın hali ise "olmayan" halidir.
Sayfa 70 - SiyahBeyaz
Unutmayın hayatta başarılı olmanın bedelini bir dönem ödemeyenler, başarısızlığın bedelini bir ömür boyu öderler!
Okur Takip Önerileri
Yetersiz
Yetersizlik hissi sonu gelmeyecek olduğunu düşündüğün bir döngüye dönüştüğü zaman kendini kurtarmak için verdiğin mücadele bu yoldaki en zor zamanların olacaktır.
Bu hissi bastırabileceğin inancı yetersizliğin getirdiği rahatsızlıktan bulacaksın. Bu başlangıcın zorluklarından ziyade getirilerini düşünmek teşvikini arttıracaktır.
Unutmamalısın ki bir işe başlamak bitirmenin yarısıdır ve acı yalnızca hissettiğin kadardır.
B.D.
Karışıklık
Karışıklık: Bilinmezlik, kararsızlık ve çözümsüzlüktür. Karışıklık kimi zaman zannedilenin aksine işe yarar hale gelebilir. Yani karışıklık bireyi bir çözüm aramaya zorlar çünkü birey içindeki karışık durumdan rahatsızlık duyar ve bu rahatsızlığın sebebi: Normali yorumlama çabasından sonra gelen bir ötekileştirmeden ziyade bulunduğu duruma adaptasyon yeteneğinin bulunmaması ve henüz bahsi geçen durum hakkında kendini ve standardı tatmin edici fikirleri olmamasından gelir. Kararsızlıklar da çoğunlukla bu gibi karışıklıklarda baş gösterir. Kişinin anlık karar vermesi gereken konularda karışıklığa rağmen kararsızlığını dizginleyebilmesi stresi kontrol altında tutabilmesi gerekir.
Öz kontrolün önemli olduğu bu safhada kişinin duygularını tamamıyla bastırma eğilimi göstermesi de kontrolsüzlüğe yol açabilecek bir diğer yoldur.
B.D.
ne kadar HIRSIZsınız ?
Hırsızlık nedir sizce ? Masum bir yaşama tutunma çabası mı yoksa kötü niyetli zarar verme çabası mı veyahut aklınıza gelebilen farklı versiyonlar ya da temalarından biri mi?
En nihayetinde bu durum basite , temel bir yargıya indirgenebilecek derecede normal bir şey mi? (Bu arada basite indirgenebilecek durumların normal sayılabilecek olabilmesi bahsini de farklı bir yazıda paylaşmak isterim.)
Biz yine de maddi durumumuzu ve duygusal boşluğumuzu başka insanlardan karşılamıyor muyuz ?
Tek hatalı olan mevzu insanların bu konudan haberi olmaması mı? Siz insanlara ne kadar gerekli şekilde bilgilendirici konuşuyorsunuz? Olayın büyüklüğü ve ehemmiyetine istinaden bunun bir izdihama bir kaosa yol açabilecek olmasından mı şüpheliyiz?
Belki yalnızca şüpheler dahi kendi çıkarlarımız adına dış imkanları sömürmemizden geliyor ve hırsızlık kapsamında yer alabilecek kapasiteye ulaşabiliyor .
Bahsetmek istediğim hırsızlığın doğruluğu değildir. Asıl sorum siz ne kadar hırsızsınız?
B.D.
AŞK nasıldır sence ?
Aşk denilen duygu , yoğun bir şekilde hissedilen ve bu yoğunluğun kontrolsüzce davranışları ve fikirleri etkilemesi ile bilinip hakkında birçok tez sunulsa da en basit tabiri ile törpülenemeyen sevgi iktidarsızlığından başkası değildir . Lakin buna sıkı sıkıya inanmak zor kararları ve ciddi sonuçları doğurmak adına bir kapı araladığınızın da bilincine varmayı gerektirir.
Zevkler
Kimilerine göre tartışma konusu olan zevklerin farklılığı insanların kültürlerini ve davranışlarını belirleyen temel unsurları şekillendirir. Muhakkak ki bu bahsi geçen temel unsurların tek etkeni zevkler değildir . Zevkler yalnızca ara rolleri üstlenerek günlük veyahut dönemlik kararları etkilerler . Bununla birlikte zevkleri güzel kılan unsurların zıtlıklar ve zıtlıkların iradeye çoğu zaman ters düştüğünü de belirtmem gerek . Yaptığınız ; heyecanlı , kalp ritminizi bir an bile olsa değiştirebilen , sizi anlık olarak farklı hissettiren sanki hiç olmadığınız bir kimliği kabullenmenizi normalleştirebilen olaylar bütünüdür en nihayetinde . Lakin bu faydasız durumun farkındalığına ulaşmak sizin bu zevkler uğruna ziyan ettiğiniz zamanın sizin hayatınızın düzenini altüst edene kadar devam edebilecektir . Nadiren kimi bireyler bu ince çizgiyi ayırt edebilerek iradelerine hükmetme salahiyetine sahip olabilirler. Başarılı olmak zor kararlar gerektirir.
B.D.
Sen kimsin ?
Günler geçiyor insanların düşünceleri çok karışık bu yetmezmiş gibi yapılmaması gerekildiğini bildikleri halde duygular ve beklentiler uğruna yaşamlarını geleceklerini bugünlerini ve fikirlerini yontarak bir kalıba sokma çabasından kurtulamıyorlar . Gelecek konusunda tedirginliklerini , endişelerini , bilinmezliği bir kenara bırakıp yaşamak istiyorlar . Yapabildikleri ise sadece yakın geçmişleri ve bugünlerini değerlendirerek geleceklerini bir anlama bağlama çabası olarak kalıyor. Bu yolda yaptıkları ve yapabilecekleri fedakarlıkların karşılığını alabileceklerinden de şüpheliler. Zor bir hayat mutlaka onları yoracaktır bazıları fiziksel olarak buna katlanmaya razı olsalar dahi psikolojik olarak büyük bir sallantı yaşanabileceği ihtimali ve bu ihtimale dair kafalarındaki geçmişten gelen tecrübelerin geleceklerini tüketmesi ayrıca umutlarını yıkması zor kavramına farklı bir boyut kazandırıyor . Bunu acımasızlık olarak değerlendirilmesi bir nevi teslimiyeti benimsemek gibi görülse de tartışmaya açık bir konu.
B.D.
