Bu kitabı spoiller vermeden anlatmak benim için zor olacak onun için ağır spoiller içerir diyeyim şimdiden.
Anne, baba ve üç kardeşten oluşan bir aile ve o ailenin en küçük çocuğunun gözünden anlatılan bir drama. Küçük çocuğun kendini arayışı da diyebiliriz. Anne beyaz, baba zenci çocuklar Afroamerikan kitapda zaman ve mekan vurgusu çok net değil ama anladığım kadarıyla Amerika da siyah beyaz ayrımının olduğu bir dönemde geçiyor ki buda çocuk için zor bir durum.
Karşımızda farklı bir aile var. Erken yaşta evlenmiş anne baba, zor yaşam koşulları bu koşullar ile birlikte özellikle annenin farklı bir psikoloji de olması kitap da iyi yansıtılmış. Baba karakteri sorunlu bir tip, özellikle karısı ile arasında farklı bir ilişki var. Bunlar bir birine aşık ama bu aşk bir o kadar da zor ve tutarsız bir seyir halinde. İki ağabey de okulla arası iyi olmayan şiddette meğilli tipler. Romanın esas karekter ise kitabın tek normal tipi gibi ama oda yaşadıklarından sonra farklı bir noktaya evriliyor.
Kitap, yoksulluk, şiddet, ırkçılık, çaresizlik, sıkışmışlık hissini fazlası ile vermiş. İçinde enteresan enstantanelerin olduğu kısımlar var. Domatesleri püre yapıp bir birlerini sıvamaları ve annenin buna tepkisi, babanın bahçeye mezar tarzı bir şey eşmesi, şalale ve göl kısımları, anne ile romanın esas kahramanı arasında yapılan konuşmalar okurken farklı bir his oluşturuyor.
Kısa bir kitap ama hem anlatımı hemde karakter derinliği ile de bir o kadar farklı. Birkaç saat içinde okudum. Herkesin hitap edecek ya da herkesin okuyacağı kitaplardan değil. Keyifli okumalar.