Oturup düşünmem gerekiyordu, çünkü bu dünya beni hızla tüketiyordu. Savaşmaya karar verdim ve gerçekten savaşmaya. Ya isteyecektim ya da dilenecektim . Savaşım hazırdı ve son zırhı kuşanmıştım. Zırhım çelikten miydi yoksa elekten miydi? . Göz görmez, gönül vermez; ne bitmek bilmez bir kuşatma . Olurda yanına yatma ! Ya atma ya bakma! Vazgeçipte yabana da atma! Sel olur, yel olur. Bu tozdan da koca bir kale olur. Ne dilersin ey gönül(!)?