"Bağışlayın, ama biri ile konuşmam gerek...
evet?
Bağışlayın, ama bazen kendimi kalabalığın içinde buluyorum, pazarlarda, panayırlarda filan...
evet?
Demek istediğim... o gözler... burunlar... dirsekler... yürüyüşleri... konuşma biçimleri...
ne?
Bağışlayın, ama bu kartondan yapılmış gibi duran yüzlere baktığımda, kahkahaya benzemeyen kahkahaları duyduğumda kendimi sık sık cehennemin bağırsaklarındaymışım gibi hissediyorum..."
Charles Bukowski