“Her şeyimi sırlara harcıyordum. Akçelerimi. Zamanımı. Kalp ağrımı. Kıymetli anlarımı. Çocukluğumdan, özgürlüğümden, sahip olduğum az da olsa mutluluktan vazgeçmek zorunda kalmıştım. Sırların çok pahalıya mal olduğunu öğrenmiştim.”
“Bakmaları için o kaidenin üzerinde ne kadar durursam durayım, hiç kimse beni gerçekten görmezdi. Eğer görselerdi; benim sadece içi paramparça ve delik deşik, kırık kalbini altın teniyle saklayan bir kız olduğumun farkına varırlardı.”
Kimse yanaklarınızdaki yaşların yağmurdan mı yoksa gözyaşlarından mı kaynaklandığını anlamazdı. Siz bulutlarlarla rekabet ederken kimse ıslak gülümsemenize bakmazdı. Baksalar bile zaten hiçbir şey yapmazlardı.
Meğer insan kendisini hiç tanımadan yıllar yılı yaşayabilirmiş. Hatta belki de bütün bir ömür boyunca kendisini bir başkası sanabilirmiş.
Birdenbire anladım ki ben kendimi çok iyi tanıdığımı sanırken aslında hiç tanımıyormuşum.
"Çocukken orada çok zaman geçirdim, büyüdüğümdeyse mabedim olarak kullandım. Günlerce saklanabilirdim orada, arkadaşlarım beni nerede bulacaklarını bilmezdi. Zindanım sığınağa dönüşmüştü."