Mehmet

Mehmet
@Mehmed_x
~ Mehmed Uzun, Selîm Temo, Bavê Nazê, Hesenê Metê, Îlhamî Sîdar, Rênas Jiyan, Şêrko Bêkes, Receb Dildar, Jan Dost, Ciwan Serhedyan......
Sabitlenmiş gönderi
Büyük Yanılış
Esas problemimiz, spesifik olarak feminizme tutunmaya çalışmak değildi. Feminizm dersini bizim aşılayacağımızı, bizim okulumuzun dersin aşılanacağı yer olacağını ve dersin metodumuz, pedagojimiz feminizm aracılığıyla aşılanacağını varsaymaktı. Öğretmenin mümkün olduğunu farz etmiştik.
Sayfa 375
Reklam
198 syf.
9/10 puan verdi
İlkel Toplumlarda Cinsellik ve Baskı
İlkel Toplumlarda Cinsellik ve BaskıBronislaw Malinowski
8.2/10 · 83 okunma
Kompleksi psikanalitik açıdan yerine yerleştirirken, neden onun zorunlu olarak zararlı sayıldığını anlamıyorum. Her şeyden önce psikanalizcinin gözünde Ödip kompleksi kültürün fons ve origo'su, temeli ve kökenidir; dinin, ahlakın ve yasanın çıkış noktasıdır. Onu ortadan kaldırmayane gerek var? İnsanlık ya da «ortak ruh» , onu parçalamak için neden o denli sıkıntılara girdi? Bize gelince, biz komplekste bir neden değil, bir alt-ürün, yaratıcı bir güç değil, bir uyumsuzluk tanısı görüyoruz.
Sayfa 197

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayvanlarda zina ne bir biyolojik tehlike, ne de kötülük eğilimi konusu oluşturur, birini diğerine karşı koruyacak engeller koymanın yararı da yoktur; insan toplumlarında ise aksine, zinaya karşı en katı engeller, en güçlü yasaklar konulur. Bu olaya, ilkel yasama uygulamasını bir ilke gibi ileri süren bir varsayımın yardımıyla ya da aynı ailenin
Sayfa 174
Dilşikestin
Dilşikestin... Peyveke giran e. Bo çi mirov vêya tîne zimên, ji bo deriyê dilşikestinên nû vedike? (1) Çare çi ye, domandina xwendinê, nedîtina şaşiyan an jî tiştekî dinê? Bi rastî jî nizanim. (2) Mirov di hûndirê xwe de xwe dixwin. Hin mirov di hundirê xwe de xwe dixwin. Hin mirov hay ji tiştekî nînin, ehmeq in lê xwedî bi qedr û qîmet in. Hin mirov tenê dibe sedem ku hin mirov di hundirê xwe de xwe bixwin. Hin mirovên ji ber hin mirov bûnê sedem ku di hundirê xwe de xwe dixwin dixwazin bibin sedem ku hin mirov di hundirê xwe de xwe bixwin. (3) Her mirov xwe bi aqil dibînin. Her mirov sedema nebaşiyê digerin û li her tiştî dinêrin ji xeynî xwe. Her mirov ji hin mirovan acizin û dixwazin jiyanê li wan biherimînin. Her mirov di jiyana hin mirovana de ne û jiyanê li wan diherimînin. Hin mirov dixwazin ji wê jiyanê derkevin û berî li jiyaneke nû vekin û jiyanê li hin kesan biherimînin. Hin mirov weke jehrmaran in û tê bibêje qey tenê ji bo jiyana hin mirovan biherimînin dijîn. Hin mirov tê bibêje qey ehmeq in û her tim misadeyê didin ku hin mirov jiyana wan biherimînin. Hin mirovên mîna jehrmaran in naxwazin vî tu karî bikin û ji serî de dibêjin em jehr in lê mixabin hin mirov ehmeq in û serxweş in û dixwazin jiyana wan tim û tim biherim e...
Reklam
Ve suçsuz yere öldürülenleri, Diriltecektir bir gün gerçeğin gücü...
Sayfa 110
Nataşa üşümüş, yorgun geliyordu, ama her zaman çok neşeli, canlıydı. Ana bir çift çorap örmüştü ona, küçücük ayaklarına kendi giydirmişti. Buna önce güldü Nataşa, sonra birden sustu, düşüncelere daldı, alçak sesle şöyle dedi: "Bir dadım vardı, o da çok iyiydi. Ne tuhaf, Pelageya Nilovna... işçilerin böylesine zor bir hayatı var, böylesine aşağılanıyorlar; oysa yürekleri kocaman, tertemiz... Öteki insanlar öyle değil."
Sayfa 43
Tanrı yardımcın olsun... Ne istersen yap, engel olmayacağım sana. Yalnızca bir şey isteyeceğim senden, insanlarla konuşurken dikkatli ol. Korkmak gerekir insanlardan... birbirlerinden nefret eder insanlar. Hasistirler, kıskançtırlar. Hepsi öyledir. Onları suçlamayı eleştirmeye başladığında nefret ederler senden, yok ederler seni.
Sayfa 28
Belê dotmam heta mirov xwe nas dike, mirov emrê xwe xilas dike.
Mehmet
Bir kitabı okumaya başladı
Ana
AnaMaksim Gorki
8.5/10 · 28,5bin okunma
Reklam
İnsanda kendimizi ayrı ayrı düzenekler karşısında buluruz. Cinsel girişim, cinsel yaklaşımın temeline cinsel ayıklamayı koyma ve yavrulardan bakımı esirgememe genel bir eğilim olmakla ve her ikisinde de aynı gücü taşımakla birlikte, insanda bunların kesin sınırlan çizilemez. İnsanda bu sınırların yerini, kültürel sınırlamalar alır. İnsanda cinsel tepiler sürekli etkinlik gösterir; kadının cinsel çekiciliği kesmesi sonucu kesintiye uğrayan bir cinsel kızgınlık dönemi yoktur. Doğal bir babalık olmadığı gibi, ananın davranışlannı da doğuştan gelen tepkiler belirlemezler. Hayvanın boyun eğdiği kesin güdüsel belirleyiciler yerine bizde, doğuştan gelen eğilimleri biçimlendiren kültürel öğeler vardır. Tüm bunlar bir yandan güdüyle fizyolojik süreçler arasındaki ilişkilerde, öte yandan, bunların olası değişimlerinde derin değişiklikleri içerir. Bu değişime biz "güdülerin esnekliği" adını verdik.
Sayfa 162
Kültür tüm dışavurumlarında doğal eğilimleri geri itmekten çok, aydınlığa çıkarıyor. Kültür doğada varolan modelden uzaklaşmadan diğer öğelerle birlikte aileyi yeniden kuruyor. Kültür, ayaklanıcı davranışı reddediyor ve aşınİıklardan iğreniyor.
Sayfa 157
Hiç kuşkusuz insan diğer insanlarla ortak yaşamaya yönelmiştir ve insanın örgütlenmiş davranışı, tüm uygarlıkların köşe taşını oluşturur. Hayvanların ortaklaşa davranışı doğuştan gelen bir donanımın sonucu iken, insanınki yavaş yavaş kazanılan bir alışkanlığın sonucudur. İnsanın toplumsaUaşabilmesi uygarlığın ilerlemesiyle artıyor, oysa söz konusu basit bir sürü yaşamı olsaydı, bunun zamanla azalması gerekirdi ya da en azından değişmeden kalın.ası. Şurası kesin ki, uygarlık, doğuştan gelen donanımın derinden değiştirilmesini temel koşul sayar; bu değiştirme birçok güdüyü ortadan kaldırır, yerlerine uygar yaşamın gerektirdiği tepkilere uyabilecek plastik eğilimleri yerleştirir. Bu tepkilerin toplumsal olarak özümıenmesi, sürecin önemli bir kısmını oluşturur, ama bunu olası kılan sözde özel sürücül eğilim değil, güdülerin esnekliğidir.
Sayfa 139
Resim