M

M
@Melahatck
Sıkı Okur
Ara sıra mahşer, ara sıra yaşama hırsı
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Nurdan Gürbilek'in kitapları içindekiler kadar kapak tasarımlarıyla da dikkat çekici. Yine üzerinde düşünülmüş bir kapak tasarımı. Kırılmış bir fincan, altın tozuyla kırık yerlerinden yeniden birleştirilmiş, "İkinci Hayat" şansı tanınmış.. Bu yüzyıllardır Japonya'da sanat haline gelen ve en değersiz seramiği bile sanat eserine dönüştüren, "Kintsugi" adı verilen bir gelenek.. Bu sayede kırılan porselen ve seramikler çöpe atılmak yerine, çok estetik bir biçimde onarılarak, yeni bir görünüme kavuşuyor. Böylece geçmişin izleri daha değerli ve anlamlı bir hale geliyor. Kaçmak, kovulmak ya da geri dönmek üzerine yazılar. Ve daha önce yazılmış olanlar ya da bunları konu alan filmler.. Hani bir zamanlar çarparak çıktığımız o kapıya, nasıl koşarak geri döndüğümüz; Ama ne bıraktığımız yerin o eski yer, ne de bizim eski biz olmadığımızı anladığımız dönüşler, o bilindik duyguları anımsatan, içimizi hüzünle dolduran yazılar.
İkinci Hayat
İkinci HayatNurdan Gürbilek · Metis Yayıncılık · 2020319 okunma
Reklam
197 syf.
·
Not rated
Litvanyalı Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Vilnius`da dünyaya gelen yazarın gerçek adı Roman Kacew'dir. Ve bildiğimiz diğer adıysa Romain Gray'dir. Emile Ajar ise yalnızca bir takma addır. Bir süre Polonya'da yaşayan daha sonra Fransa`nın Nice şehrine göç eden, aldığı hukuk eğitimin ardından, diplomatlık, kitap ve senaryo yazarlığı, film
Onca Yoksulluk Varken
Onca Yoksulluk VarkenRomain Gary (Emile Ajar) · Agora Kitaplığı · 20093,329 okunma
64 syf.
·
Not rated
Eros'un Istırabı... Byung Chul Han'dan oldukça kısa ama yine dolu dolu didaktik bir deneme kitabı. Chul Han'ın kitaplarını günümüz ve bizler için bu kadar önemli yapan şey; Chul Han'ın bizimle aynı çağda yaşıyor olması. Bizimle aynı çağda yaşayıp, ortak sorunlarımıza bizzat şahit olması.. Üstelik, uzun zamandır tüm felsefeleri tekrar etmekten
Eros'un Istırabı
Eros'un IstırabıByung-Chul Han · Metis Yayıncılık · 2019861 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
76 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
* Bunca zaman, güzel bir filmin fragmanını izlemiş ya da harika bir kitabın tanıtım yazısını okumuşum hissine kapıldım, bugün Didem Madak ve uçurtma gibi dallarına takılıp kaldığı Ahlat Ağacıyla tanışınca, geç kalışıma hayıflanarak... Ahlat Ağacı,  Ah'lar Ağacıydı onun için... "Ahlat ağacı,  Ahların Ağacıydı,  Cezayir nasıl cezaların ülkesiyse" Ah... Ünl. : Sesin tonuna göre pişmanlık,  öfke,  özlem,  beğenme gibi duyguları anlatır. (TDK) Didem Madak'ta sesinin tonunu Ahlat Ağacına emanet edip, kimi zaman iç sesiyle konuştuğu bir dille yazmış şiirlerini ve şiir nedir'in cevabını, kimi zaman bir reçel kavanozunda,  kimi zaman anılarla dolu bir çocuklukta, kimi zaman anne özleminde, kimi zamanda tırnaklarla düzeltilmiş çokomel kağıtlarında buluyorsunuz. Sözler... "Bir yağlı urgandı acıyı boğmaya yarayan" Evet "Ama yazgısını yaldızlı çokomel kağıtları gibi, tırnaklarıyla düzeltemiyor insan" ..... * 2015 yılında yazılmış mini bir inceleme..
Ah'lar Ağacı
Ah'lar AğacıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 202121.1k okunma
136 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Byung-Chul Han Güney Kore doğumlu bir Alman filozof ve kültürel teorisyendir. Chul Han kitaplarında genellikle; Ahlak, kültür, popülarite, estetik, toplum, din, açıklık, literaturel porno, sosyal medya ve iletişim konularını ele alır. Kısacası hepimizi ilgilendiren, çağımızın gerçeklikleriyle dolu, içine düştüğümüz yaşam karmaşasında
Zamanın Kokusu
Zamanın KokusuByung-Chul Han · Metis Yayınları · 2018741 okunma
Reklam
256 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Polonya asıllı Amerikalı yazar Chuck Palahniuk, Yeraltı edebiyatında pek çoğumuz gibi benim de ilk aklıma gelenlerden. Bir dönem geçimini otomobil tamirciliği yaparak sağlayan yazarın, 1999 yılında filme uyarlanan “Dövüş Kulübü” en bilinen kitabı. Bu kitabın ve bunun yanı sıra yeraltı edebiyatının Türkiye’deki bilinirliğini sağlamasında filmin
Ninni
NinniChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 2013753 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 32 hours
Hasan Ali Toptaş'tan yine kendini has üslubuyla edebi, büyüleyici ve efsanevi detaylar içeren bir kitap.. HAT edebiyatını çok seven ve tüm kitaplarını okumuş birisi olarak; onun ne yazdığından çok, hep nasıl yazdığıyla daha yakından ilgiliyim. Yani kitapta bir rüzgar esse, çatılarda dolansa, uğuldayıp camlarda parçalansa, bunu öyle güzel öyle masalsı anlatır ki, ben içimde sesleri duyar, yüzümde esintiyi hisseder, garip bir hüzünle sarsılırım... Fakat bu kitabı, gerek konu gerekse işleyiş ve kurgu bakımından da sarsıcı ve dikkat çekici buldum. Bir tarafta çaresiz ve masum insanlar, bir tarafta bu insanların acılarından istifade eden ve onların kanlarıyla beslenen bir yığın gözü dönmüş insan müsveddeleri.. Kitapta yer yer efsanevi ya da büyülü olaylara şahitlik etsek de, ne yazık ki günümüze çok yakın buldum.. Açıkçası Güldiyar'ın hayatını, onun başına gelenleri bir metaforla, sosyal medya ya da dijital platformlarda sık sık karşılaştığımız hatta bir çok insanın özenip rol model aldığı insanların hayatlarına benzettim. Bir vitrine konulmuş ve arkasından bir bıçakla dürtülerek, onu seyredenlerin istekleri doğrultusunda hareket etmeye zorlanan insanlara... Ve vitrinin karşısında, yalnızca gülmeye ve eğlenmeye koşullanmış, empatiden uzak, anlayış ve duygu yoksunu bizler... Zaman zaman duygusal patikalar da çıkıyordu önümüze, yalnızca yolun nereye çıktığını bilenlerin gitmeye cesaret edeceği türden; ansızın bir yerlerden çıkıveren mavi minibüsler gibi, kopup yerde boylu boyunca yatan bir çamaşır ipi gibi.. Ya da arka fonda bir gidip bir gelen klarnet sesi gibi...
Beni Kör Kuyularda
Beni Kör KuyulardaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202010.2k okunma
542 syf.
·
Not rated
·
Read in 18 days
Kitabı, pek çok defa raflarda el uzatmış ve her defasında ertelemiş biri olarak, biraz da çok gecikmiş olmanın verdiği hayıflanma ile okudum. "Kurtlarla Koşan Kadınlar" yazarın, susturulan vahşi kadının (Buradaki vahşilik, yakıcı yıkıcı bir vahşilik değil. Icgüdülerin olduğu, doğallık ve saflık anlamında) her kadında yeniden ortaya çıkmasını ve kararlarını verirken içgüdülerinden ilham almasını sağlamak adına derlediği 16 öykü ve mitten oluşuyor. Yazarın kitabı 20 yılı aşkın bir sürede yazmış olması, içerdiği derinliği anlamamızı sağlıyor. Estes'in bir psikanalist ve şair olması ise, kitabın akışına yer yer bir şiirsellik ve bolca psişik tahliller, öyle hemen okuyup geçilemeyecek üzerinde durup düşünülesi, vurucu tespitler katıyor. Dünyanın varoluşundan bu yana kadının toplumdaki yeri, yaşam koşulları, çevre ve kültürün hatta her şeyden önemlisi kadının kendi iç dünyasında oluşturduğu kültürel kalıpların onun yaşamını nasıl şekillendirdiğini, sosyo-kültürel boyutlarda öyküler ve bu öyküler işığında yaptığı yorumlarla anlatıyor. Öyle tespit ve analizler vardı ki, pek çok kadın gibi hep kendimi gördüm bu satırlarda, altını çizerek teyit ettim ve pek çok defa bir sonraki satırda aynı kişi olamayacağım hissine kapıldım.
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes · Ayrıntı Yayınları · 20217.8k okunma
152 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Sizin için de yazarın neyi anlattığı kadar, nasıl anlattığı da önemliyse, Hasan Ali Toptaş'ı mutlaka okumalısınız. Hasan Ali Toptaş, öyle güzel anlatır ki, sanki farklı bir Türkçe kullanır yazılarında, “bu da neydi böyle” diye kalakalırsın…  Okurken altını çizmek istersen cümlelerin, tüm kitabı çizmek zorundasındır. Öyle dolu dolu, öyle su gibi, öyle eksiksiz anlatır ki herşeyi, sonrasında konuşacak bir şey kalmamış gibi sessizdir… Kitaplarını dolmakalemle, yere yüzükoyun yatarak yazdığını okumuştum, eskiden böyle ders çalıştığımdan mıdır bilmem, bu bile bir sebeptir onu sevmeme. Nilgün Marmara’nın dediği gibi, yabancıların en yakınıdır o…Mükemmeliyetçilik bir hastalıktır onun için. Müsveddelerini el yazısıyla, siyah mürekkepli dolmakalemle, beyaz kağıda yazıyor ve sayfanın sonunda bir sözcük karalamışsa o sayfayı yeniden yazıyormuş. Kelimelerin sihrine inanıyor, ve büyülü bir kelime deryasında yüzmek istiyorsanız, Hasan Ali Toptaş okuyun derim.. Ve başlamak isteyenlere; Gölgesizler, Bin Hüzünlü Haz, Yalnızlıklar… Başlangıç tavsiyemdir..
Bin Hüzünlü Haz
Bin Hüzünlü HazHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20194,465 okunma
218 syf.
·
Not rated
·
Read in 30 hours
1930'lu yılların sonlarında Viyana'da geçen romanda, taşra'daki evinden ayrılarak başka bir ülkede, yeni umutlarla, yeni bir yaşama adım atan Franz, sosyal hayat üzerindeki nazi etkilerinin devam ettiği dönemlerde yakınının Tütüncü dükkanında çıraklığa başlar.. Bir taraftan yeni hayata alışma çabaları, bir tarafta hiç unutamadığı geldiği yerlerin özlemiyle mücadele ederken, bir gün yollarının Freud'la kesişmesi ve amansız bir aşka düşmesiyle işler iyice karışır...
Tütüncü Çırağı
Tütüncü ÇırağıRobert Seethaler · Jaguar Kitap · 20211,172 okunma
Reklam
333 syf.
·
Not rated
·
Read in 14 hours
Amerika'nın keşfinin, küreselleşme üzerindeki etkileri, Kolomb Takası, kolonileştirme, ticaret, savaşlar ve hastalıklar... Patates bitkisinin dünya üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri, Bolivya'nın gümüş dağları, Tütün bağımlılığı, Sıtma, kölelik ve Amerika bağımsızlığı.. Sıkılmadan severek okuyabileceğiniz ama içinizi burkan pek çok acı gerçekle karşılaşacağınız kısa bir dünya tarihi.
1493
1493Charles C. Mann · Epsilon Yayınevi · 201964 okunma
144 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Kitap, tarzı, temaları, karakterleri ve bilhassa yazarın, "Yüzyıllık Yalnızlık'a değişmem," dediği "Çullukların Gecesi" öyküsüyle bir Marquez şenliği...
Mavi Köpeğin Gözleri
Mavi Köpeğin GözleriGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20181,939 okunma
168 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Bazı kitaplar ters düşer hayata. Satırlar ve günlük hayat birbiriyle savaşa girer, ezberleri bozar, keyfinizi kaçırır. Kafka'nın dediği gibi, içimizdeki donmuş denize bir balta gibi iner. Yaşamak için bazı gerçekleri perdelemek, hatta bazen gömmek gerekir. Hayata devam edebilmemiz için yapmamız gereken de budur belki de. Çünkü, "Hayat, ancak muhayyilemizin ve hafızamızın zayıflıklarıyla mümkündür."
Çürümenin Kitabı
Çürümenin KitabıEmil Michel Cioran · Metis Yayınları · 202110.4k okunma