Melsa

Melsa
@Melsayildiz
O büyük ve muazzam zamanda unuttum Kanatlarım çok oldu üşüyor benim Bu beyaz ıssızlıkta göğsüme düşüyor Bu yüzden eğik boynum. Bir kuşun anısı kalmış bende, saklı Bundan gözlerimdeki kayalık, içimdeki buzullar Dürtme içimdeki narı Üstümde beyaz gömlek var .
Reklam
“Bu işte bir yanlışlık olmalıydı, her şey bu kadar basit olamazdı. Tamam ateş düştüğü yeri yakardı ama hayat olduğu gibi devam etmemeliydi. Uzayın boşluğuna savrulup yok olmuyordu acılar. Nereye gidiyordu peki bunca acı, bunca yaşanmışlık neyi değiştiriyordu? Biz insansak bunlar kimdi ? Bunlar insansa biz kimdik ? Hepimiz insansak… Hayır, hepimiz birden insan olamazdık, insan türü dışında yeni bir tür oluşuyordu muhakkak. İnsan türünü küçümseyen, hor gören yeni bir canlı vardı artık. Kendini yarı tanrı gibi gören bir tür belki de. Konforlu küçük saraylarını ‘ötekilerin’ üzerine inşa eden uyduruk, sahte tanrılar. Yarı tanrı olmakla ezilen olmak dışında bir seçenek yok muydu artık ? “
Öğretmen olmak, öğretmenlik yapmayı aşmak demektir. Çünkü öğretmen olmak, öğretmenin, belirlenmiş görevlerin ötesine geçip hissederek, yaşayarak, kendisini adayarak, öğrencisiyle bütünleşerek var olmasıdır. Öğretmen olmak, öğretmenle öğrencinin birbirlerine hoşça bakabildikleri, öğretmenin öğrencide, öğrencinin öğretmende dirildiği, güçlü ve sahici bir aidiyettir.

Reader Follow Recommendations

See All
Cehalet zamanla şekil değiştirir. Ama hep vardır ve her zaman için ölümcüldür.
Sonradan öğrendim tabii, bir tür hastalıkmış bu, dissosiyatif amnezi. Beyin, yaşadığı travmayı hasıraltı ederek, sahibini korumayı deniyor. Ancak beyin, belli bir süre için erteleyebilirmiş acıyı. Sonra, gizlendiği yerde bekleyen hatıra, bir yolunu bulunca dışarı çıkarmış yine. Sahibine dünyayı dar, hayatı zindan etmeye.
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam