Birey olarak siz, yaptığınız tek bir şeyle ölçülemezsiniz. Hayatınız karmaşık ve sürekli değişen bir düşünceler, duygular ve hareketler akışıdır. Başka bir deyişle, bir heykelden çok, bir nehirsiniz.
Ama biz, kendi zayıflıklarini başkalarına yansıtan ve sonra da yalnızca kendi güçlerini artırmak için onlara yardımcı olur gibi görünen o papaz kılıklı iyilestiricileri iyi biliriz.
...Yaşlanma, sevdiklerini kaybetme ve dostlarından uzun yaşamanın asıl acı yanının sizi inceleyen gözlerin bulunmamasi olduğuna inanırdı; hiç kimsenin dikkat etmediği bir yaşamdan duyulan dehşet.
Okurken merak ettiğiniz, olay orgusuyle elinizden bırakmak istemeyeceğiniz bir kitap. Ama daha farklı bir şekilde bitmesini umardim.
Alex, kötülük yapmaktan zevk alan bir çocuk. Hapiste uygulanan bir metotla kötü davranmaktan hatta kötü şeyler düşünmekten midesi bulunmaya başlar. Otomatik bir portakala dönüşür :)
Bu noktada ozgurluklerimizin sınırı nedir, kötülüğü engellemek adına insanlar tektip haline getirilebilir mi, bunlari sorguluyoruz.
Spoiler!!
Sonunda artık yeterli olgunluğa erişmiş olmasıyla normal bir hayat sürmek istemesini çok mantıksız buldum. Gençken kötülük yapmaktan zevk alan biri sonradan normal bir hayata uyum saglayamaz ki saglamamali da. Yazar; Alex in yaptıklarını sanki biraz da yaşının verdiği coşkuya, adrenaline bağlamış.
Bunun dışında heyecanla okursunuz, tavsiye ederim.
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,1bin okunma
Halk; özgürlüğü için başkaldirmaz, direnmez. Bir lokma ekmeğe, bir kaşık çorbaya değişir özgürlüğünü. Bunun için onların altına ateş yakmak, haklarını aramalarını sağlamak gerekir.
Bazılarımız anadan doğma savaşçıyizdir. Özgürlüğümüzü korumamız gerek. Benim icin siyasi partiler önemli değildir. Nerede bir kötülük görürsem ona karşı çıkarım.