"Peki, annemle babamın mezarını hiç ziyaret ettin mi?"
Bu soru beni zınk diye durdurdu.
"Hayır" dedim sessizce.
"Niye ?"
"Çünkü ben zaten oradayım" dedim.
"Toplumsal kurallar ve yasaklar olmadığında etik değerlere sadık kalabilir miydik?" sorusunun yanıtı bir yerde bu kitap.
********SPOILER********
Önce iyiliğin temsilcisi Simon, sonra da aklın yolunda giden sağduyulu Domuzcuk ölüyor. Demokrasiye inanan Ralph de içlerindeki kötülüğe ve saldırganlığa kendilerini kaptırmış kabile tarafından katledilseydi ve İsmail abinin de dediği gibi "O gemi hiçbir zaman gelmeseydi" kabilenin sonu ne olacaktı? Adayı ve akabinde yaşam kaynaklarını yaktıkları için küçüklerden başlayarak birbirlerini mi yiyeceklerdi? İçlerindeki kötülük olan "Sineklerin Tanrısı" mı galip gelecekti?
Not: Kitabın başından beri Domuzcuk'un adını merak ediyordum ve bunu öğrenemedik. Üzücü gerçekten.
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,4bin okunma
Ayça Sabuncuoğlu çevirisini okuyup kitapla bağ kuramamıştım fakat Kâmuran Şipal çevirisi müthiş. Gregor Samsa'nın böcek formundayken insanlığıyla ilişkisini daha net anlayabilmesi ve kahramanın sıradan biri olması harika işlenmiş.
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223bin okunma
DÜZELTME:
Sabuncuoğlu'na haksızlık etmişim istemeden. İlk okuduğum versiyon Alter Yayınevi'nden çıkmış (Çevirmen Hasan İlhan). İkinci okumam Cem Yayınevi/Kâmuran Şipal çevirisiydi ve çevirmenin 37 sayfa kendi notları vardı, o anlamda beni çok aydınlattığını söyleyebilirim.